Viyana Kuşatması Esnasında Yaşananlar – 1
Viyana Kuşatması’na dair birkaç tarihi nota rastladım, sizlerle paylaşmak istedim. Başlıktan anlaşılacağı üzere devamı da gelecek.
1683’te Osmanlıların Viyana kuşatması sırasında şehirde bulunan John Peter a Valcaren günlüğünün 4 Ağustos tarihli sayfasına şunları kaydetmiş;
“Türkler büyük topları ve havanları ile akşam saat sekize kadar bombardımanı sürdürdü. Bir yandan biz gücümüz yettiğince direnmeye çalışırken, onlar adetleri oldukları üzere tabyanın önündeki hendeğe mümkün olduğu kadar yaklaşmaya çalıştılar. Bu sırada bir Türk ile vuruşan askerlerimizden biri, Türkü yaraladı ve elinden kılıcını aldı. Fakat boğuşurlarken Türk hemen yan tarafında asılı olan tirkeşinden bir ok çekti ve Hristiyan askerin yüzüne ve başına sapladı. Bu sırada orada görevli subay yetişip, yaralı Türkün başını gövdesinden ayırdı ve bir sırığa geçirip Carynthiya Tabyası Kapısı üzerindeki mevzimize getirdi.”
1683’te Osmanlı ordusunun Viyana seferi vakayinamesinde surlara yaklaşmak için kazılan siperler hakkında şu kayıt düşülmüş;
“Ve ibtidâ sıçan yolı kazılan yerden hendek-i kal‘a başına varınca bir ok atımı ki, dört yüz adımdan kinâyedir, tahminen bu kadar ancak var idi.”
1683’te Osmanlı ordusunun Viyana kuşatması sırasında müdafilerden birinin İtalyanca tuttuğu günlüğün 24 Temmuz tarihli sayfasından bir kesit;
“Bugün bazı askerler düşmanın sayısız miktarlarda attığı okları toplama merakına düştüler. Çok güzel olan bu okları satarak küçük de olsa bir gelir elde etmeyi düşünüyorlardı. Türkler bunu görünce, dışarı çıkan askerlerin arasına özellikle birkaç ok daha attılar ve ufacık bir kazanç uğruna okları toplamak için dağılan askerlerin çoğu hayatlarını kaybetti.”
Viyana ve benzeri vakalar ile alakalı notlara rastladıkça ya da buldukça sizlere bu şekilde bölüm bölüm sunacağım. Aktaran Semih Koyuncu’ya da teşekkür ederim.
YouTube‘a neredeyse her gün yeni video ekliyorum, akşamları da Twitch‘de canlı yayındayım, bu platformları kontrol etmeyi de unutmayın.
omer 12 mayıs 2020
Topların şehirde yangın çıkardığı, lağımcıların burçlardan birinde büyük yarıklar açarak bu bölgeden içeri girilmeye hazırlanıldığı sırada, 3. Jan Sobieski’nin yardıma yetişmesi ile kaleden çıkan Avusturya birlikleri arasında kalan Osmanlı kuvvetleri arasında gerçekleşen Kahlenberg Muharebesi bu kuşatmanın seyrini değiştirmiştir. İbrahim Paşa’nın da Merzifonlu Kara Mustafa Paşa’ya haber vermeden savaş meydanını askerleriyle terkedip ordu merkezine dönmesi ile de savaş aleyhimize dönerek Sakarya Meydan Savaşı’na kadar sürecek bir savunma ve geri çekilme dönemi başlamıştır. Padişah 4. Mehmed, önce Merzifonlu’nun idam edilmesine dair bir bildiri gönderse de daha sonra hizmetlerinden dolayı onu affettiğini belirten ikinci bir emir göndermiş; fakat bu ikinci emir gidene kadar cellatlar idamı gerçekleştirmiştir. Kesilen başının üzerine de “seng-i ibret” ibaresi koymuşlar…