Uncharted: Hırsızlar Mirası Koleksiyonu İnceleme PC
Bir Hırsızın Sonu!
Aksiyonu üst seviyede, Nathan Drake ve yeni macerası artık PC’de! Sony, son dönemlerde exclusive oyunları bilgisayar tarafına getirerek bence çok büyük bir iş başarıyor. Özellikle Uncharted gibi bir serinin daha önce hiç konsol eline almamış oyuncular tarafından oynanabiliyor olması çok umut verici. Ancak ilk 3 oyunun neden gelmediği ise merak konusu. Dördüncü Oyun ve beraberindeki ek oyunu getirmek yerine belki de ilk 3 oyunu bizlere sunması daha mantıklı olurdu. Özellikle seriyi bilmeyenler ve hiç oynamayanlar -Benim gibi- için bu çok güzel bir fırsat olabilirdi. Nitekim, misafir umduğunu değil bulduğunu yer demişler. İlk 3 oyunun hikayesini paşalar gibi video kaynaklarından öğrendim ve oturdum 4’ün başına. Bir hırsızın sonu, bir maceranın bitişi. Bize bitişi denk geldi ancak çok güzel bir deneyimdi.
ÇOK ÖVMEK İSTİYORUM FAKAT KELİMELER YETMİYOR
Fazla söze gerek yok. Oyunun hikayesi gerçek anlamda çok ama çok iyi. Ara sahnelerin kalitesi, aksiyonu yüksek oynanış dinamikleri ve elbette harika manzaralarıyla beni benden aldı. Nathan Drake serüvenini pek bilmeyen birisi için oyuna giriş biraz zor olabiliyor. Karakterleri tanımıyor ve aralarındaki bağı net bilemediğim için bende bağ kuramıyordum. Ancak bu ilk 2 saatin sonunda kayboldu ve oyun kendini tamamen müthiş bir dinamiğe bıraktı. Atlıyor, kaçıyor ve harika bir hikayeye tanık oluyordum. Adından da anlaşıldığı üzere kendimizi bir hırsızın sonunda buluyoruz. Yani Nathan ve yancılarının belki de son durağına şahit oluyoruz.
Önceki oyunları oynamadığım için ilk başlarda karakterler ile pek duygusal bağ kuramasam bile oyunun ilerleyen dakikalarında beni harika maceraların beklediğini biliyordum. Yine de Nathan başta olmak üzere diğer karakterler ile olan duygusal bağ konusunda biraz zorluk çektim. Önceki oyunu silip süpürmüş kişilerin kolayca idrak edebileceği alt metinleri pek anlayamadım. “Bu kim yahu?” veya “Ne anlatıyorsun sen hacı?” dediğim noktalar yaşandı.
Hikayemiz, adından da anlaşılacağı üzere bir hırsızın son demlerini anlatıyor. Tövbeli ve antik medeniyetler aramaktan vazgeçmiş Nathan’ın yıllar önce kaybolan abisi Sam bir anda çıkageliyor ve fırtına burada kopmaya başlıyor. Nathan’ı büyük bir hazine avı için ikna eden Sam, yıllar sonra gaipten çıkıp gelmesini pek dert etmeyen kardeşiyle ortak oluyor. Nathan ise karmaşık durumlar arasında kalacağını pek tahmin edemeden zıplıyor maceraya. Sanırım hikaye gidişatını en kolay böyle özetleyebilirim sizlere. Fazla spoiler vermeden anlatmak istedim, keza zaten oyun çıkalı bilmem kaç sene olmuş, oynayan oynamıştır bile. Sadece tek söylemek istediğim şey, hikayenin bence biraz klişe ilerlemesi oldu. Yani peşinde kötü bir adam olan ve tam hazineye yaklaşmışken yeni ipuçları bulup devamlı oradan oraya sürüklenen konuları daha önce milyonlarca kez gördük. Ayrıca o kötü adamın oturup bunları izlemesi ve bu iki kardeşin yeni bir keşfinde hemen ortaya çıkması da oldukça komik duruyor artık. Aynı durum Kayıp Miras için de geçerli oluyor. Hep aynı döngüye girmek biraz bayıcı olabilir. Ama şimdi biraz performanstan ve harika manzaralardan bahsetmek istiyorum izninizle.
Oyuna adım attığım ilk andan son ana kadar harika bir atmosferin içerisinde buldum kendimi. Muhteşem manzaralar, ona eşlik eden müzikler ve bol bol aksiyon. Bir oyuncu başka ne isteyebilir ki? Elbette bunlar yetmezdi, oynanışın da beni fazlasıyla doyurması gerekiyordu, ve oldu da. Karakter animasyonlarından tutun da, oynanış dinamiklerine kadar neredeyse harika bir yapım Uncharted 4. Nathan’ın koşarken duvarlara dokunması, atlama ve zıplama animasyonları gibi en ufak detay bile düşünülmüş. Zaten perdenin arkasında Naughty Dog bulunuyor dostlar. Adamlar oyun yaptık deyip geçmiyorlar, sanat icra ediyorlar aslında.
KAYIP MİRAS NE ALEMDE?
Biraz da Kayıp Miras’a değinmek lazım. Nede olsa bu paketin içerisinde 2 yapım yer alıyor. Kayıp Miras’ta ilk oyundan gördüğümüz Nadine ve daha önceki oyunlarda karşımıza çıkan Chloe Frazer bizlere eşlik ediyor. Hindistan semalarında geçen oyun sanki bir ek paket gibi lanse ediliyor. Ama bence başlı başına oturaklı bir hikayesi bulunan, animasyonlarında gelişmelere şahit olduğumuz bir yapım Kayıp Miras. Her ne kadar 4’ün yerini alamayacak olsa bile muhtemelen önümüzdeki senelerde yeni çıkacak Uncharted oyunlarında Chloe karakterini yönetiriz gibi geliyor bana. Çünkü seriye adapte ve oyuna uyumlu bir karakter. Nathan ve familyasını da tanıdığını varsayarsak bence ilerideki ana karakter olması kaçınılmaz gibi duruyor.
Maalesef bir konsolum olmadığı için sizlere PlayStation ve PC karşılaştırması yapamıyorum ama eminim ki PC versiyonu çok çok daha iyidir. Oyunun performansı oldukça iyi ve randımanlı bir şekilde kendini oynatabiliyor. Bazen arada sırada ufak hatalar ile karşılaştım ancak bunlar umurumda değil. Neden biliyor musunuz? Çünkü oyun kendini her türlü oynatıyor. Biri size “Ya Uncharted alınır mı sence?” diye sorarsa oradan koşar adımlarla uzaklaşmanız en mantıklısı olacaktır. PC versiyonunun daha iyi olduğunu düşünmemde aslında çok yanlış bir durum değil. İnsanlar bu oyunu PlayStation 4 üzerinde 30 FPS ile oynarken PC tarafında ise taş gibi grafikler ile 60 FPS görebiliyorsun. Sistemin mi iyi? 100’de görürsün 150’de. PC farkı der susarım..