Total War Elysium İlk Bakış
Gel bakalım Elysium, kart oyunları dünyasında bir sen eksiktin
Total War Elysium’un kapalı betasını yaklaşık 3 haftadır belli aralıklarla oynamaktayım. Normalde kapalı beta bir oyun hakkında iki kelam etmek için bu kadar vakit beklemezdim. Fakat Creative Assembly Total War SAGA: Troy’un çıkışıyla Elysium’a büyük bir güncelleme geleceğini duyurunca, daha hakkaniyetli bir yazı için bu güncellemeyi beklemenin mantıklı olacağına karar kıldım.
Total War Elysium
Kafalardaki soru işaretlerini gidermek, ve yazının bu noktadan sonrasını daha sağlam bir zemine oturtmak adına, her şeyden evvel şu sorunun cevabını vermek gerekiyor sanırım: Total War Elysium nedir? Bu sorunun cevabı önemli zira Total War serisine aşina olanlar arasında dahi böyle bir oyunun varlığından haberdar olan çok az kişinin mevcut olduğuna eminim.
TW: Elysium, yıllardır bildiğimiz ve sevdiğimiz Total War serisinde olduğu gibi, hem gerçek hem de sıra tabanlı oynanışı harmanlayan bir strateji oyunu… değil.
Hatta kelimenin tam anlamıyla “strateji” oyunu dahi değil. Çünkü kendisi multiplayer odaklı bir kart oyunu. Hani şu Heartstone, MTG:Arena, Gwent, Eternal gibi oyunların içinde olduğu türe mensup yani sizin anlayacağınız.
Peki bu oyunu kim geliştiriyor, nasıl bir oynanış sunuyor, yeni oyuncu tecrübesi nasıl? Gelin size son bir kaç haftada deneyimlediklerimi aktarayım.
Her kuşu şeaptık bir leylek kaldı
Oyun, Total War serisinin geliştiricisi olan Creative Assembly tarafından geliştiriliyor. Yani pek çok markada gördüğümüz “serinin yan oyununu başka stüdyoya kaktırma” mantığı burada güdülmemiş. Elysium şirket içerisinde yan proje olarak düşünülüp, hayata geçirilmiş bir yapım.(Bu güzel bir şey)
“Arkadaşım iyi güzel diyorsun, oyunun ne olduğunu anlattın, geliştirici de Creative Assembly’miş, tamam. Fakat niçin, neden böyle bir proje gün yüzü görmüş?”
Diye sorduğunuzda, ona tam olarak cevap veremiyorum işte.
Yeni oyun, farklı bir türe yelken açma heyecanını yaşamak deseniz: CE daha önce Total War Arena ile böyle tecrübesiz olduğu toplara girmeyi denemiş ve inanılmaz bir hezimet yaşamıştı.
Kart oyunu pazarından pay kapmaya çalışmak desen, pazar doyum noktasında, Blizzard gibi markalar bile eldeki müşteriyi korumanın derdine düşmüş durumda.
Son çıkarttıkları oyunların satışları da iyi gidiyor, Epic’ten TW Saga: Troy için aldıkları dünya kadar para da cabası.
Yani zahiren baktığınız vakit, Elysium’un varolması için mantıklı bir neden bulmanız imkansıza yakın gözüküyor.
Arayüze bak çay demle
Taa ki…
Oyunu açıp karşısına geçene kadar.
Karşınıza çıkan arayüz diziliminden, kocaman yazı ve butonlardan, 27 inç ekranımda inanılmaz eğreti, düşük çözünürlüklü duran görsellerden son olarak ise market sekmesi ve içeriğinden anladım ki… Önümdeki bu şey; mobil platformlara çıkıp, kendine çekebildiği oyuncu kitlesini sapına kadar söğüşlemek adına geliştirilmiş bir garabet. Başka da bir şey değil.
Tabi bu iddiaları doğrulamak adına oyunu da bir miktar oynamam gerekti.
Bu sebepten tutorial’ı bitirdikten sonra, oyunun kapalı betasındaki diğer oyunculara karşı 40’tan fazla maç yapıp, 5 farklı deste dizilimini test ettim.
Eee Sonuç?
Evvela belirtmem gerekiyor ki, oyunda şuan ciddi bağlantı sorunları var. Yaptığım 40 maçın 7-8 tanesi sunucu sorunları yüzünden orta yerinde kesildi veya tamamen patladı. Yani Nerden baksanız her 5 maçımdan birinde ciddi sorunlar yaşadım.
Bağlantı sorunlarını kenara bıraktığımızda oyunun genel performansı açısından ortada ciddi bir sorun olmadığını söyleyebilirim. Gerçi kartları masaya vurduğumuz, 2 boyutlu, mobil platformlar için geliştirilmiş bir oyunda modern sistemlerin sorun çıkarması için geliştiricinin bu hususta özel bir uğraş göstermesi gerek, bu nedenle performans konusunda CE’ye paye vermiyorum.
İşin teknik kısmını geçersek, oyunun şu aşamasında, desteler arası inanılmaz dengesizlikler olduğu da aşikar. Menzilli kartlara ağırlık veren desteler (Napoleon menzilli destesi, Cao Cao Non-control vs.) yeni başlayan ve elinde Lagertha’dan başka deste olmayan oyunculara karşı inanılmaz etkili. Basic destelerin çoğunda menzilli setleri etkisiz hale getirecek kartlar mevcut değil. Bu da oyuna yeni başlayan bir oyuncunun, gerekli kart veya setleri edinene kadar, devamlı bir şekilde taciz edilmesiyle sonuçlanıyor.
Nereden mi biliyorum? İlk 6 online maçımın 4’ünde menzilli Napolen destesine karşı oynayıp ezici bir şekilde yenildim de oradan. Hesap seviyemi 5.seviyeye getirip (Basit Napoleon destesi öyle açılıyor), 2-3 ekstra deste paketi açıp kendi Napoleon destemi dizene kadar girdiğim her iki maçtan birini Napoleon’a kaybetmek cidden sıkıcıydı.
Oyunda şimdilik gerçek parayla “mücevher” satın alma opsiyonu aktif değil, fakat market ve fiyatlandırmalar ortada. Seviye atlama ödüllerinden vesair kazandığınız 3-5 mücevheri hiç harcamadan biriktirip 1-2 haftalık emeğinizin sonunda market üzerinde satılan kumandanlardan birini, bir ihtimalle ikisini, açabilirsiniz şuan.
Bu arada oyunda deste kazanmanın veya kumandan açmanın maliyetleri oldukça yüksek gözüküyor. Deste paketlerinden bir ton “aynı” kartın da çıktığını göz önünde bulundurursanız, oyun tam olarak çıktığında istediğiniz desteyi dizmenin pekte kolay olmayacağını şimdiden söyleyebiliriz. (oyun bu haliyle tam sürüme gelirse, yahut piyasaya çıkmayı başarabilirse tabi)
Hiç mi olumlu yanı yok yav?
Var elbet. Oyun kart oyunlarında daha önce denk gelmediğim “Daybreak” isimli bir sistemle geliyor. Her turda günün farklı bir vaktini oynadığınız bu sistemde, 7.turun sonunda gündönümü oluyor. Bu gün dönümü pek çok karta mekanik/pasif olarak etki edebiliyor. Bu da pek çok farklı kombinasyonun önünü açıyor-sayılır, şimdilik oyunda yeterince Daybreak etkili kart mevcut değil.
Bu daha evvel karşılaşmadığım mekaniğin yanında, kumandanımızın oyun masasında bizatihi bulunması ve diğer üniteler gibi ön-arka sıra arasında hareket ederek saldırı/savunma yapabilmesi de hoş bir özellik.
Ayrıca kartların tasarımları de genel olarak başarılı diyebilirim.
Yani sadece “koca bir olumsuzluklar yumağı” değil elimizdeki oyun. Eee, Sezar’ın hakkı Sezar’a değil mi?
Son tahlilde
Total War Elysium, ilginç sayılabilecek oyun mekaniği, sağlam diyebileceğimiz temeli fakat kalan her türlü alanda (yeni oyuncu tecrübesi, monetizasyon, deste dengeleri, sunucu/bağlantı kalitesi) sınıfta kalmasıyla, şimdilik tavsiye etmediğim bir yapım.
Elbette oyunun kapalı betada olduğunun farkındayım, fakat neredeyse 1 senedir kapalı alphada test edilen ve oynanış videoları internette dolaşan bir yapımın daha stabil, daha dengeli olmasını beklemek de biz oyuncuların hakkı diye düşünüyorum.
Bakalım Total War Elysium -getireceği güncellemelerle- oynamaya, zaman ayırmaya değecek bir oyuna dönüşebilecek mi? Hep birlikte bekleyip göreceğiz.