Osmanlı İmparatorluğu Ve Ekonomi

Osmanlı İmparatorluğu Ve Ekonomi

Ekonomi son günlerde herkesin dilinde, peki ya tarihi?

Bir devlet hazinesi sayesinde ayakta durur. Hem hazineyi dolu tutmak, hem de eldeki kaynağı faydalı işlere harcamak gerçekten bir sanattır. Nitekim, bu sanata dair tarihte pek çok kitap kaleme alınmıştır. En mühimleri arasında ise kolaylıkla İslâm âlimlerinin kitapları bulunabilir. Bir misâl vermek gerekirse, Ebû Hanefî’nin gözde talebesi Ebû Yûsuf’un Harun Reşid’e takdim ettiği “Kitab-ul Harac” tamamıyla ekonomiyi ele alan bir eserdir.

Osmanlı İmparatorluğu’nun hukuku da İslâm hukuku idi. İslâm hukukunun açıkça hüküm vermediği yerlerde ise örfî hukuk devreye giriyordu. Örfî hukuk ise, halkın asırlar boyu biriken tecrübesine istinaden ortaya çıkmış bir tahakküm usulü idi. İslâm devletinde hazinenin adı beytülmâl olsa da, Osmanlılar bu tabir yerine “hazine” kelimesini kullanmışlardır. Beytülmâl dört kısımdır: Zekâtlar, ganimet ve define/maden vergisi, gayrimüslimlerden alınan vergiler ve sahipsiz miraslar yahut bulunan kayıp mallar.

Zekâtlar, mukaddes kitap Kur’an-ı Kerim’de sayılan sekiz sınıf insana verilebilir. Ganimet ve define vergisi; fakir, yetim ve parasız yolcularındır. Gayrimüslimlerden alınan “cizye” vergisi ise vatanı müdafaaya ve memur maaşlarına yatırılır. Sahipsiz ve bulunan mallar ise garip gurabaya harcanır.

Eğer bunlar yetmezse, hükümdar fazladan vergi alabilir. Fakat şunu da işaret etmek gerekir ki, işini bilen idareciler halkın gönlünü hoş tutmak ve kendisine tam itaat etmesini sağlamak için bu dört çeşitle yetinmiştir.

İslâm hukuku, ekonomide hürriyetleri esas alsa da bu başıboş sâf bir liberalizm değildir. Ana kanunlar bellidir. Örnek vermek gerekirse; ticaret serbest kılınmış iken faiz haramdır. Ekonomi umumiyetle fertlerin elindedir. Bu bakımdan, komünizme yer yoktur. Fakat dediğimiz gibi, bu tamamen başıboşluk demek de değildir.
İşte bu yüzden, bir sonraki yazımızda da Osmanlı İmparatorluğu’nun ekonomi sahasındaki müdahaleciliğine ışık tutacağız.

Not: Yazı serimizin başlamasına vesile olan Kurotenshi14’e teşekkür ederiz.

İçeriği sosyal medya hesaplarınızda paylaşabilirsiniz:

Bu haberle alakalı ya da farklı konularda yorum yapmak, kendiniz gibi okurlarla konuşmak isterseniz, forumumuz tam size göre. Buraya tıklayarak foruma erişin

Benzer Yazılar

Boykot İşe Yaramıyor Diyenler Gelin Hele

Boykot İşe Yaramıyor Diyenler Gelin Hele


Boykot İşe Yaramıyor Diyenler Gelin Hele

‘Sadece benle mi başarılı olacak, ben mi kurtaracağım’ diyenlerin yüzünü kızartan boykot yazımı sizlerle de paylaşmak istiyorum. Dünya üzerinde halk gücünden daha güçlü hiçbir şey yoktur. Devletleri de halk kurar, yiğitler de halkın arasından çıkar. Halkın gücünü birkaç örnek ile size izah...

Garp Rüzgarlarıyla: Ludwig Van Beethoven

Garp Rüzgarlarıyla: Ludwig Van Beethoven


Garp Rüzgarlarıyla: Ludwig Van Beethoven

Doğrusu, Klâsik Batı Musikisi ülkemizde pek alâka görmeyen bir tür. Peki, bestekârların enteresan hayatlarını öğrenince düşüncelerinizin değişebileceğini biliyor musunuz? İyisi ve kötüsüyle, elden geldiğince objektif tahliller yaparak kaleme almaya çalışacağımız bu yazı dizisinde Batı’nın...

Mevzu Kölelik Değil

Mevzu Kölelik Değil


Mevzu Kölelik Değil

Amerikan İç Savaşı gerçekten köleliği kaldırdı mı? Ülkemizde Batı’nın tarihi pek bilinmez. Genellikle üç-beş beylik cümle ta ortaokul sıralarından itibaren beyinlere mıhlanır ve pırlanta gibi çocuklar duyduklarının dünyasına hapsolur, başka türlü düşünemez hâle gelirler. Üstelik, bu hem Batı’yı...

Yorum Bırak