Monster Train İncelemesi

Monster Train İncelemesi

Deste dizme oyunlarına yeni bir soluk

Deste dizme oyunlarını severmisiniz? Ben bayılırım. Trials of Fire, Ascension, Card Crawl, Slay the Spire derken, hele hele evden zorunda olmadığım sürece çıkmamayı tercih ettiğim şu günlerde, bu tür oyunlarla inanılmaz güzel kafa dağıttığımı söyleyebilirim.

Deste dizme oyunlarının, ufak tefek hesaplamalar yapmak haricinde, inanılmaz bir konsantrasyon gerektirmiyor oluşu; yormayan oyun tecrübesi tercih eden oyuncular için  türü muazzam bir seçenek haline getiriyor.

Şeytani yaratıkları trene doldurup, cehenneme kömür taşıdığımız “Monster Train” ise yukarıdaki favori deste-dizme oyunlarım listesinin yeni üyesi olmaya aday. Peki kendisi listeye bodoslama dalış yapabilecek mi?

Oyunun hikayesi bu kadar. Umarım ileride gelecek güncellemelerle birazcık daha dallanıp budaklanır.

Herkes cehennem trenine, çuf çuf!

Deste dizme oyunu favorilerimiz arasına girmeye niyetli dedik fakat Monster Train sadece bir deste dizme oyunu mu? Oyunun yapısı külliyen (Slay the Spire, Ascension veyahut format itibariyle benzeyen herhangi bir oyunda olduğu gibi) iyi bir deste dizmek üzerine mi kurulu?

Basitçe cevaplamak gerekirse, hayır.

Monster Train deste dizme oyunu olduğu kadar, aynı zamanda bir nevi Tower-Defence (kale savunma) oyunu olarak karşımıza çıkıyor.

Deste dizme oyunlarının deste çeşidi seçimi, kart ekleme çıkarma, karar verme gibi mekaniklerinin yanında oyun bize bir de giriştiğimiz her bir mücadeleyi daha taktiksel bir düzleme oturtan, kale savunma mekaniği sunuyor. Bunu da trenimizi, en tepesinde trenin kalbi diyeceğimiz “Pyre”ın bulunduğu, 4 katlı bir savaş alanına çevirerek başarıyor.

Bu 4 katlı yapıda; yaratıkları diziş sıranız, düşman pasifleri, kendi pasif becerileriniz, yolculuk boyunca edindiğiniz kalıntılar, hangi kata ağırlık verdiğiniz ve daha pek çok detay giriştiğiniz mücadelelerin kaderini belirliyor.

 Boss düşmanlar hariç her türlü düşman tur başı bir kat yukarı çıkma yeteneğine sahip olduğu için (bazıları iki kat birden atlayabiliyor) yaratıklarınızın yerleşimi çok büyük önem arz ediyor.

Misalen treninize saldıran bir grup düşman bir turluk “gizlilik” pasifine sahip. Eğer ilk turda elinizdeki bütün yaratıkları ilk kata doldurduysanız, geçmiş olsun. Zira o düşmanlar sizin yaratıklarınız onlara daha dokunamadan treninizin kalbine doğru yol almaya başlamış olacaklar.

Yahut düşmanlarınız gemiye ilk girdiklerinde “rage” pasifine sahipler. Bu her turda hafiften sönümlenen bir güç yeteneği olduğu için, bu tür düşmanları 3. katta karşılamak -hepsini tek seferde öldürebileceğinizden eminseniz- en mantıklısı olacaktır.

Derin taktiksel yapı…

Yukarıda çok basit bir şekilde örneklendirdiğim gibi, oyun en basit mücadele senaryolarında dahi oldukça derin bir taktiksel altyapı sunmayı başarıyor. Buna oyunda totalde 5 adet, her biri birbirinden tamamen farklı oynanışa sahip, ırk (yani deste çeşidi) olduğunu da eklediğimizde, oyunun bize sunduğu taktiksel yapının gittikçe daha da derine gittiğini söylemek mümkün.

Oyundaki yeni kartlar ve kalıntılar siz oyunu oynayıp, ilerleme kaydettikçe açılıyor.

Hatta her yeni oyuna başladığınızda bu destelerden bir adet ana deste, bir adet yan deste seçmek suretiyle farklı kombinasyonlar oluşturabildiğinizi de eklersem, Monster Train’in en büyük esin kaynağı olan Slay the Spire’dan çok daha çeşitli mücadele ve deste seçeneğini biz oyunculara sunduğunu rahatlıkla söyleyebiliriz.

Merak edenler için oyundaki Irklar (deste seçenekleri) şu şekilde:

-Hellhorned: Boynuzlu cehennem zebanileri, saldırı gücü biriktirmek üzerine strateji geliştirmeye uygun

-Awoken: Bitki, kaya karışımı ruhani canlılar. Multi saldırı ve hasar yansıtma üzerine strateji geliştirmeye uygun

-Stygian: Şeytani deniz canlıları. Debuff uygulama ve birikmeli hasar uygulama üzerine strateji geliştirmeye uygun

-Umbra: Yüzü olmayan, birikmeli buff üzerine kurulu ırk. Hasar kontrolü ve buff üzerine strateji geliştirmeye uygun

-Melting Remnant: Kısa ömürlü ırk. Sadece belli bir tur boyunca hayatta kalma hakkına sahip birimlere sahip. Düşük ünite alanı sayesinde bol bol güçlü birlik biriktirmek üzerine strateji kurmaya uygun

Yeterince derin olmayan içerik

Peki ama, bizi hem Monster Train’in ilham kaynağı hem de bu türün tepe noktalarından biri sayılabilecek, Slay the Spire’da en çok çeken özellik neydi? Benim nazarımda oynadığımız her bir run’ın (yeni oyunun) nevi şahsına münhasır olmasıydı. Düşman çeşitliliği, boss çeşitliliği, gideceğimiz yolu pek çok yol arasından seçebilmemiz, rastgele karşılaştığımız etkinliklerdeki farklılıklar derken oyun her seferinde taze kalan bir tecrübe sunmayı başarıyordu.

Monster Train’de ise haritada, her bir adımda, seçebileceğimiz 2 yol mevcut sadece. Ve her bir run 9 adımda, birebir aynı düşman çeşitleri ve aynı sırayla aynı Bosslarla mücadele etmemizle bitiyor.

Taktiksel derinlik, artan zorluk kademeleri derken, oyunun sürekli olarak karşımıza aynı içeriği çıkarması bir noktaya kadar meşru kabul edilebiliyor. Fakat 10. zorluk seviyesine ulaştığınızda hala karşınızda aynı bossun lacivertini gördüğünüzde ve son 20 saattir oynadığınız oyun artık size yeni hiç bir şey sunmadığında…

İşte o zaman stratejik derinliği ne yapayım, onu kullanacak, beni şaşırtacak içerik olmadıkça derken bulabiliyorsunuz kendinizi.

Farklı, eğlenceli fakat eksik

Monster Train farklı oyun türlerinden esinlendiği ve muazzam şekilde uygulamayı başardığı oynanış yapısıyla, deckbuilding ve roguelite sevenlere tatmin edici bir oyun tecrübesi sunuyor. Fakat, belli bir noktadan sonra, içeriğinin tükenme noktasına gelmesi ve oyunun oyuncuyu şaşırtmayı bırakması ile oyuncuların ağzına çaldığı o lezzetli tat bir nebze kayboluyor.

Yine de fiyatı, sorunsuz bir şekilde piyasaya çıkmış olması, hoş görsel/işitsel sunumu ve elbette eğlenceli oynanışıyla tavsiye ettiğim bir yapım.

Sadece benim gibi oyun hakkında yapılan  “yepyeni bir tecrübe” “Slay the Spire’dan bile daha iyi” yorumlarına aldanmamanızı tavsiye ederim.

İyi oyunlar efenim.

 

İçeriği sosyal medya hesaplarınızda paylaşabilirsiniz:
Genel Ortalama 80

Deste dizme oyunlarına yeni bir soluk Deste dizme oyunlarını severmisiniz? Ben bayılırım. Trials of Fire, Ascension, Card Crawl, Slay the Spire derken, hele hele evden zorunda olmadığım sürece çıkmamayı tercih ettiğim şu günlerde, bu tür oyunlarla inanılmaz güzel kafa dağıttığımı söyleyebilirim. Deste dizme oyunlarının, ufak tefek hesaplamalar yapmak haricinde, inanılmaz bir konsantrasyon gerektirmiyor oluşu; yormayan ..

İçeriği sosyal medya hesaplarınızda paylaşabilirsiniz:
Sonuç OFD: 80.0% 80 Harika
- - - - -
Rafine, başarılı ve farklı bir deste dizme oyunu tecrübesi. Tek eksiği içerik olarak yeterince doyurucu olmaması (şimdilik)

Bu haberle alakalı ya da farklı konularda yorum yapmak, kendiniz gibi okurlarla konuşmak isterseniz, forumumuz tam size göre. Buraya tıklayarak foruma erişin

Benzer Yazılar

Sony Geri Adım Atmıyor

Sony Geri Adım Atmıyor


Sony Geri Adım Atmıyor

Sony, PC oyunları için PlayStation Network (PSN) hesabı zorunluluğundan vazgeçmeye niyetli değil. Şirket Başkanı Hiroki Totoki, kısa süre önce yapılan yatırımcı toplantısında, PSN entegrasyonunun herkesin oyunları "güvenli bir şekilde" deneyimlemesi için gerekli olduğunu...

CoD Black Ops 6 Sanılanın Aksine Rekor Kırdı

CoD Black Ops 6 Sanılanın Aksine Rekor Kırdı


CoD Black Ops 6 Sanılanın Aksine Rekor Kırdı

Şahsen ben şaşırdım, Call of Duty Black Ops 6 rekorla sektöre giriş yapmış. Dünyanın en popüler FPS oyun serisi Call of Duty, son halkası Black Ops 6 ile yine gündemde. Microsoft CEO’su Satya Nadella, yatırımcı toplantısında Black Ops 6'nın sadece büyük bir hit olmakla kalmayıp, aynı zamanda...

Call of Duty: Black Ops 6’ya Yasak Şoku

Call of Duty: Black Ops 6'ya Yasak Şoku


Call of Duty: Black Ops 6'ya Yasak Şoku

Black Ops 6 içeriği nedeniyle uzak komşudan yasak yedi. Activision’un yeni oyunu Call of Duty: Black Ops 6, Kuveyt'te yasaklandı ve ülkede satışa sunulmayacak. Activision tarafından yapılan açıklamada, oyunun Kuveyt hükümeti tarafından onaylanmadığı belirtilirken, ülkedeki tüm ön...

Yorum Bırak