Call of Duty: Modern Warfare İncelemesi (2019)

Diş bileyerek Call of Duty: Modern Warfare’a göz attım. Senaryo çözümlemesi ve notumu da ekledim.

Önceden yazayım da sonra laf edilmesin. 368 KD, ÇNRA mürettebatı, Suriye operasyonlarında bulunmak için gönüllü dilekçesi yazdırıp imzaladım. Ancak nasip olmadı. Şimdi içeriğe geçebiliriz.

Call of Duty Modern Warfare serisi, özellikle ikinci oyun benim için büyük öneme sahiptir ve bolca anım vardır. Team Fortress 2 ekibimizle, senaryoyu çok merak etmemize rağmen multiplayer bölümünden 3 gün çıkmayışımız. Yeme-içme ve tuvalet dışında PC başında sabahlamamız, ahh o gençlik yılları. Sorumluluğun az, eğlencenin had safhada olduğu anlar… “Bu nasıl anı yahu PC başında sabahlıyorsunuz” dijital ortamda eğlenirken, çevirdiğimiz muhabbetin, geyiğin sonucunda yükselen kahkahalar kulağımda çınlıyor. Belde de geziyoruz, mangala da gidiyoruz, buluşup sinemaya da gidiyoruz. Bunlar başka, dijital oyunlar üzerinden eğlence başka değerli okurlar. Hayat pastamızdan hepsine dilimler ayırıyoruz, hemen gömmeyin.

Peki Modern Warfare serisinde neredeyiz? Açıkçası Modern Warfare 3’le birlikte ben kopar gibi oldum seriden. Zaten MW2 ile elde edilen gelir ve sükse o kadar büyüktü ki firmada ne rezillikler yaşandı, ne büyük kavgalar çıktı biliyorsunuz. O günlere geri dönmeyelim. Seri o zaman en tepeye çıktı sonra düşüşe geçti. Arada doğan bir sürü kardeş de o raddelere çıkamadı. Şimdi ise yeniden bir doğuş söz konusu, paralel evrenden gelen bir “Yeni Call of Duty: Modern Warfare”ımız var artık.

Baştan söylüyorum. Çok kaotik bir içerik bekliyordum, Türkiye ve Türkmenler adına. Ancak öyle olmadığını görmüş bulunmaktayım. Bizle alakalı ya da bize hücum eden bir şeye rastlamadım. Ama bir Türk olarak senaryoyu lanet ederek oynadım, bunu da itiraf etmeliyim. Açıklayayım.

Oyunun içeriğini ve resmileştiğini bir video ile öğrenmiştik. Ben heyecanla videoyu izlerken, MW2 günleri gözümün önünde canlanırken 01:14’üncü saniyeye geldiğimde ALLAH BELANIZI VERSİN diye hayıflandım. Çünkü oyunda halkımıza, medeniyetimize, vatanımıza, askerimize, size, bana düşman Suriye sınırımızın hemen ötesindeki terörist oluşumun kadın birlikleri gözükmüştü. Oyunlar da birer empoze aracı olduğu için, merakla beklenen bir oyun da şüphesiz kullanılacaktı, neden şaşırıyor ve sinirleniyorsam… Oyunun yapımcısı Taylor Kurosaki, ilerleyen günlerde Los Angeles Times’a verdiği röportajda videodaki görüntüyü daha da netleştirdi. Evet, kesin bir şekilde terörist yapılanmanın kadın taburlarından esinlenildiği bildiriliyordu. Hal böyle olunca Türkiye’deki, ben dahil, birçok kişi oyuna karşı cephe aldı. Ben çevreme, “sakın pre-order etmeyin, yani ön siparişle satın almayın, hele bir gelsin oyun bakalım nasıl, ben size izah ederim” diyordum.

Olay tamamıyla Rusya ve Amerika arasında geçiyor. Bu iki ülkenin vekalet savaşları içerisinde (proxy war) Orta Doğu’dayız. Hem iki ülkenin askerleri, özel ajanlarını ve taraflara meyleden yerel unsurlar karşımıza çıkıyor. Açıkçası ben Rusya olsam, yasaklardım bu oyunu ki yasaklanmış zaten. Rusya her türlü pisliği yapan taraf olarak gösterilmiş. Rusya’dan daha pisi de var, ana hedef, aşırı uç çocuk katili dinci teröristler. Rusya ve dinci teröristler de işbirliği içerisinde. İsimleri özellikle yazmıyorum ki sitemde adlarının sanlarının dahi bulunmasını istemiyorum, iğreniyorum.

Senaryo baştan aşağı bitirince rahatladım. Çünkü Rusya yerinde Türkiye olabilirdi. Hele son olaylardan sonra kesin olurdu şükür önceden bitirmişler oyunun yapımını. Oyunda ne Türkiye var ne de Türkmenler. 100 NPC gördüysem 80’inin adı Arapça, 10’unun neyce olduğunu çözemedim, 10’u da Kürtçe. Yani öyle gözüküyor ki Orta Doğu ve yine Müslüman kılıfı kostümü giymiş dinci teröristler hedefli bir oyun yapalım, son dönemlerde cinsel eşitlik mevzuları da had safhada bir de kadın karakter koyalım, eh hazır Amerika Birleşik Devletleri’nin kullandığı bölgede bir terör unsuru var, bunlarında kadın birlikleri var, biz de bunları dijital ortamda kullanıp PR kasalım.

Özetle yapımcılar, kadın karakter koyduk, bunu yaparken de bizim devletimize hizmet eden teröristlerin kadın gruplarından esinlendik diyor. Uzun yıllardan beri Avrupa ve Amerika’da bu terörist kadınların PR’ı yapılıyordu zaten. Kullanılmaları, oyunlara konu olmaları yeni değil. Daha önce örnek vermek gerekirse Insurgency: Sandstorm da kullanmış, hatta Suriye değil direkt olarak ülkemizin sınırları içerisindeki canı cehenneme teröristlerin orijinal fotoğraflarından bizzat alınan kesimlerle tasarlanan sanatsal çizimleri vardır. E-posta üzerinden uyardık, cevap alamayınca boykot başlatmıştık. Ben bu boykotu başlatınca sektördeki meslektaşlarım ve okuyucu bazı oyuncular alay etmişlerdi…

Durumu iyice izah ettim artık oyuna dalalım. Rusya ve Gürcistan arasında fantezi bir ülkedeyiz, Urzikstan. Arada İngiltere’ye gidip geliyoruz. Aşırı dinci terörist grup yine dünyayı tehdit ediyor, Rusya bunlarla işbirliği içerisinde. ABD ve İngiltere öncülüğünde koalisyon güçleri de bu iki hedefe karşı dünyayı koruyor ve kurtarıyor. Bunu yaparken herkese cepheli fakat geçmiş yaşanmışlıklardan dolayı Batı’ya meyilli, Ruslar’a düşman, ülkesindeki kaosu durdurmak isteyen yerel unsurlardan yardım alınıyor. Bu yerel, yardımcı unsurlar Arap gibiler, Arapça konuşuyorlar, lakin bizim için amasız ve fakatsız terörist olan gruba da göz kırpılmış. Üste izah ettiğim kadın karakter…

Ben ya sabr diyerek, diş bileyerek oyunun senaryosuna başladım. 6-7 saat nasıl akıp gitti anlamadım bile. “Uzun süredir, ışıkları kapatıp bir oyunun başında bu kadar süre geçirmeyeli çok olmuş” dedim oyun bitince. Infinity Ward, asker temalı bir oyunun nasıl yapılacağını yeniden tüm oyun sektörüne göstermiş durumda. Ben gerçekten başarılı buldum. Sunum, efektler, scripted olsa bile yaşanan anlık olaylar, hele gece görüşlü giriştiğimiz operasyon bölümleri falan harikaydı. Askeri teknolojilerin, gerek son gerek ilkel olanlarını dahi kullandırtan oyun, savaşın en iğrenç ve en hüzünlü yanlarını da tokat gibi insanın suratına çarpıyor. Call of Duty: Modern Warfare, kesinlikle +18 hatta bence +16. Çünkü çok acımasız sahneler var.

Senaryo dışında multiplayer ve co-op (4 kişiye kadar) olmak üzere oyunun iki bölümü daha var. Buralar çok başarılı deyip geçmek istiyorum aslında. “Oho senaryoya 6 paragraf yazıp multiplayer’ı geçecek misin?” Evet, x perk’i haritada sesinizin duyulmasını engelliyor ya da co-op’da nükleer başlığı AI’nin yönettiği düşmanlardan geri almaya çalışıyoruz gibi buraya çözümleme yapmak istemiyorum. Gayet başarılı bir çoklu oyuncu tarafı var oyunun. Çeşitli oyun modları, yeterli sayıda silah türü, çok daha istikrarlı özelleştirilebilir karakter teçhizatları, perk’ler ve yetiler; serinin önceki oyunlarına alıştığınız dinamiklerden kopmayarak irili ufaklı yeniliklerle varlığını kormuş. Battlefield oyuncularına göz kırpan Call of Duty: Modern Warfare, Ground War moduyla da 32vs32 savaşlar vaat ediyor.

Oyun 113 GB yer kaplıyor. 175 mevzusu ise içeriğin genişlemesi ile alakalı. Yani en az yaklaşık 60GB’lik içerik yolda. Grafikler ve efektler çok iyi. Ancak Eski sistemlerle stabil çalışmayan oyun artık DDR3’leri, çalıştıkları anakartları ve işlemcileri net bir şekilde terk etmemiz gerektiğini haykırıyor. Hayır, böyle bir zorunluluk yok ama işte nasıl anlaşmalar yaptılarsa benim eski sistemim Modern Warfare’da stabil çalışmadı. Kısa/uzun rastgele aralıklarla oyun çöküyor ya da yükleme/geçiş aralarında aşırı takılıyor. Acank oyunu ise rahat oynuyorum. Neyse ki birkaç güne yeni sisteme transfer olacağım. O zaman buraya bir güncelleme düşerim. Oyunun teknik açından dikkat çeken bir diğer yanı bence sesler. Silah sesleri, o kadar iyi ki, vuruş hissi vermedeki tokluk başka hiçbir oyunda yok diyebilirim. Müziklerin ise bir Modern Warfare 2 olmadığı kesin ancak bu cephede de oyun başarılı. Müziklere imzasını atan kişinin de adını verelim, Sarah Schachner.

Sonuç olarak bir yanda yeni Call of Duty: Modern Warfare, oyun olarak başarılı ve sınıfı kesinlikle geçiyor. Önceki serilerdeki karakterlerin, örneğin Price’ın geri dönmesi gibi prestijli bir yanı da var. Spoiler vermeyeyim, ama bu duruma benzer içerikler göreceksiniz ve artacak gibi. Diğer yanda yapımcının oyun içerisindeki bir karakteri tasarlarken, ABD’nin bölgede kullandığı terörist grupların kadınlarından esinlendikleri itirafı da var. Senaryoda tamamıyla Ruslara yüklenilmesi, terörist unsurların ABD tarafından resmen *silahlandırılanlarından* ziyade her gruba mesafeli görünen, yerel, tarafsız ve Arapça konuşmaları bir nebze de olsa oyuna olan tepkimi azalttı. Yineliyorum. Insurgency: Sandstorm kadar cüretkar değil. Bu yüzden net bir boykot çağrısı yapmıyorum. Tamamıyla vicdanlarınıza bırakıyorum. Son olarak Batı kaynaklı her oyun, yapımcısı itiraf etsin ya da etmesin hoşumuza gitmeyecek hayallerle geliştiriliyor. Realist olursak durum böyle. Yineliyorum kararı siz vereceksiniz.

YouTube‘a neredeyse her gün yeni video ekliyorum, akşamları da Twitch‘de canlı yayındayım, bu platformları kontrol etmeyi de unutmayın.