Osmanlı’dan Hollanda’ya Gitti Ortalığı Karıştırdı: Laleler

Osmanlı’dan Hollanda’ya Gitti Ortalığı Karıştırdı: Laleler

Bitki deyip geçmemek lazım, yer ve zamana göre kaynak teşkil edebiliyor. Hollanda’daki lale çılgınlığı nasıl başlamış bir bakalım.

“Lale, 1562’de Avrupa topraklarına çok ilginç bir şekilde ayakbastı. İstanbul’dan kumaş getiren bir gemi Anvers limanına yanaştığında şehrin tüccarlarından birine gelen kumaş balyaları arasında lale soğanların da vardı. Anversli tüccar, kumaşların yanındaki lale soğanlarını Osmanlı soğanı zannetti. Soğanların çoğunu kızartıp, zeytinyağı ve sirke dökerek yedi. Kalanlarını da bahçesindeki lahana ve kabakların yanına ekti. 1563’te bahar geldiğinde bahçedeki sebzelerin arasında göz alıcı laleler fışkırdı.

Flaman kökenli Ogier Ghiselin de Busbecq, 1554-1555, 1555-1562 tarihlerinde Avusturya elçisi olarak Osmanlı ülkesinde bulundu. Viyana’ya dönerken yanında götürdüğü birçok bitkinin arasında lale soğanları da vardı. Busbecq, bu soğanları imparatorluk bahçeleri sorumlusu arkadaşı Carolus Clusius’e verip, Türkler’in yetiştirdiği laleleri ona anlattı. Clusius, Busbecq’in getirdiği soğanlarla Avusturya’da lale üretmeye başladı. Clusius, Protestan’dı. Katolik baskısının artması üzerine 1593’te lale soğanlarını da yanına alarak Leiden’e gitti. Ünivesitesinin bahçesinde lale yetiştirdi. Bu dönemde Hollanda siyasi ve ekonomik olarak büyümekteydi. Doğu ticaretinden zenginleşen Hollandalılar lüks evleri bahçelerle süslediler.

17. yüzyılın ilk çeyreğinde Hollanda’yı lale çılgınlığı sardı. Nadir bulunan laleler inanılmaz fiyatlardan satılıyordu. 1629’da bir lale Amsterdam’da bir malikanenin fiyatına yani 12 BİN GULDENE satılınca herkesin gözü bu çiçeğe çevrildi. Fakir insanlar bile lale yetiştirmeye başladı. Yetiştirilen laleler satılınca, daha pahalı lale soğanları alınıyor ve ticareti hayatın her tarafını sarıyordu.1636 sonbaharında çılgınlık iyice had safhaya vardı ve lale ticareti kumara dönüştü. Laleler, bar ve batakhanelerde kendisinin yerine kime ait olduğunu belirten kağıtlarla alınıp satılıyor, bir lale bir günde 10 kez el değiştiriyordu. Bu yüzden sıradan laler bile inanılmaz fiyatlara ulaştı. Laleler açtığında fiyatların inanılmaz yüksekliği yüzünden tüccarlarda laleyi alacak para yoktu. Hollandalılar artık lale almak yerine satmaya başladılar. Fiyatlar bir haftada yüzde 95 düştü. Büyük paralar kazananların yanı sıra battıkları için Amsterdam kanallarına atlayarak intihar edenler bile oldu.

1637’de devlet bu duruma el koyarak yeni bir düzenleme yapıp, lale ticaretini daha küçük ölçekli ve kontrol edilebilir duruma getirdi. Uluslararası lisana ‘Tulipomania’ şeklinde bir terim dahi kazandırılmış.”

Hollanda Altın Çağı olarak bilinen dönemde yaşananlar bu değerli okurlar… Son olarak Hollanda’nın lale yüzünden yaşadıkları aklıma ginsengi getirdi. Bir ara ginsenge de bakmak lazım. Zira Çin ve Kore arasında sıkıntılara sebep olan bir bitki, kaynak. Şimdilik bu kadar iyi günler dilerim.

Yukarıdaki metin Doç. Dr. Erhan Afyoncu’nun işaret ettiği Mike Dash’ın Lale Çılgınlığı (çev. Özden Arıkan) adlı kitabında yer almaktadır.

İçeriği sosyal medya hesaplarınızda paylaşabilirsiniz:

Bu haberle alakalı ya da farklı konularda yorum yapmak, kendiniz gibi okurlarla konuşmak isterseniz, forumumuz tam size göre. Buraya tıklayarak foruma erişin

Benzer Yazılar

Ankara Büyükşehir Belediyesi’nden “Amblem Değişikliği” Olacak Gibi

Ankara Büyükşehir Belediyesi'nden "Amblem Değişikliği" Olacak Gibi


Ankara Büyükşehir Belediyesi'nden "Amblem Değişikliği" Olacak Gibi

Yerel yönetim seçimleri sonrası birçok konu gibi ABB LOGO / amblem değişimi de gündeme geldi. Habere dair detaylar ve şahsi yorumum için okumaya devam edin. T24 ve TGRT Haber dışında büyük diyebileceğim başka medya kurumlarında henüz rastlamadığım ve birkaç saatlik bilgiye dayanan verilere...

Boykot İşe Yaramıyor Diyenler Gelin Hele

Boykot İşe Yaramıyor Diyenler Gelin Hele


Boykot İşe Yaramıyor Diyenler Gelin Hele

‘Sadece benle mi başarılı olacak, ben mi kurtaracağım’ diyenlerin yüzünü kızartan boykot yazımı sizlerle de paylaşmak istiyorum. Dünya üzerinde halk gücünden daha güçlü hiçbir şey yoktur. Devletleri de halk kurar, yiğitler de halkın arasından çıkar. Halkın gücünü birkaç örnek ile size izah...

Osmanlı İmparatorluğu Ve Ekonomi

Osmanlı İmparatorluğu Ve Ekonomi


Osmanlı İmparatorluğu Ve Ekonomi

Ekonomi son günlerde herkesin dilinde, peki ya tarihi? Bir devlet hazinesi sayesinde ayakta durur. Hem hazineyi dolu tutmak, hem de eldeki kaynağı faydalı işlere harcamak gerçekten bir sanattır. Nitekim, bu sanata dair tarihte pek çok kitap kaleme alınmıştır. En mühimleri arasında ise...

Yorum Bırak