The LEGO Movie 2 Videogame İnceleme
The LEGO Movie 2 Videogame, LEGO oyunlarının tekdüzeliğinden sıyrılmayı başarabiliyor mu? Cevabı incelememizde.
1929 yılında patlak veren Büyük Buhran, Amerika ve Avrupa başta olmak üzere tüm dünyada geri dönüşü olmayan felaketlere neden olmuştu. Büyük iş adamlarından ufak dükkanında çalışan marangozlara kadar pek çok insan bunalım sebebiyle yaşam derdine düşmüştü. Bu marangozlardan biri de Danimarka’nın ufak bir kasabasında yaşayan Ole Kirk Christiansen’di. Masa ve merdivenlerinin artık satmadığını gören Christiansen, ailelerin çocuklarını oyalamak için oyuncaklara para harcadığını fark eder. Bu sebeple küçük ahşap kutulardan çeşitli oyuncaklar yapar ve “En iyisi asla o kadar iyi değildir.” diyerek bunları satar. Krizin ortasındaki uygun fiyatların üzerine çocukların beğenisi de eklenince satışlar patlama yapar. Christiansen de bunun üzerine Danca’da “İyi Oyunlar” anlamına gelen LegGodt kelimelerinden LEGO ismini türetir ve oyuncakları artık bu isimle anılmaya başlar.
Bir marangozun tek göz odasında başlayan serüvenin bugün geldiği noktaya hep beraber şahit oluyoruz. Beğeni kazanan filmlerin ardından oyun dünyasında da bir LEGO furyası yaşanıyor diyebiliriz. Fakat LEGO oyunları artık öylesine tekdüze bir hale geldi ki yeni bir yapımın ismini duyduğumuzda heyecana dair hiçbir şey hissetmiyoruz. The LEGO Movie 2 Videogame ise tam da bu noktada alışıldık formülüne eklediği birkaç yeni dokunuşla gönlünüzü kazanmayı deniyor.
The LEGO Movie 2 Videogame, adından da anlaşılacağı üzere geçtiğimiz Şubat ayının başlarında vizyona giren Lego Filmi 2’yi temel alıyor. Post apokaliptik bir kurguyu işlenen oyunumuzda, General Mayhem önderliğindeki uzaylılar Bricksburg’u istila edip harabeye çeviriyorlar. Biz de karakterlerimiz Lucy ve Emmet aracılığıyla dünyamızı kurtarmanın bir yolunu arıyoruz. Tabi bu karanlık hikaye, LEGO evreniyle birleşince kendine has ve daha renkli, eğlenceli bir şekilde karşımıza çıkıyor. Bu mücadelemiz süresince de başta Batman olmak üzere tanıdık pek çok yüz bize yardımcı oluyor.
Yukarıda sondan ikinci paragrafın sonunda bahsettiğimiz “birkaç yeni dokunuş” ifadesini biraz açalım. The LEGO Movie 2 Videogame’de öyle altın veya minikit toplayayım, ikide bir karakter değiştireyim diyemiyorsunuz. Aslında 2017’de çıkan Lego Worlds oyununa çok benzeyen bir sistem var karşımızda. Açık dünya haritada oradan oraya koşturup görev yapıyor, çeşitli lego parçaları ile alet-edevat inşa edip oyun ilerleyişinde kullanıyorsunuz. Tekdüzeliği yenmek ve değişik bir hava katmak için bu girişimi takdir etsem de maalesef başarısız olduğunu söylemeliyim.
Hikaye tarafını bırakıp açık dünyayı merkeze koyan oyun, ne yazık ki o ‘açık dünya’ kavramının içini doldurmayı başaramıyor. Görevleriniz oyunun her anında aynı işleniş ve kolaylıkta sürüp gidiyor. Bu olumsuzluğu ortadan kaldıracak olan hikaye sunumu da ara sıra karşınıza çıkan ve gereksiz diyaloglara sahip olan birkaç ufak kesitten ibaret. Yani oyunu oynarken size bir adım sonrasını merak ettirecek hiçbir şey mevcut değil.
The LEGO Movie 2 Videogame’in başlarında genellikle etraftaki her şeyi parçalar vaziyette olacaksınız. Zira oyundaki iki ana kaynağı elde edebilmek için bir şeyleri parçalamanız gerekiyor. Eski oyunlardan alıştığımız ve bir nevi para birimimiz olan “Studs” parçalarının yanına lego oyuncaklarından ilham alan “Brick” isimli parçalar ekleniyor. Bu parçalar oyunda farklı renk gruplarında bulunuyor ve parçaladığınız nesnenin rengine bakarak hangi parçadan elde edeceğinizi kestirebiliyorsunuz.
Brick dediğimiz bu parçaları görev araçları ve çeşitli nesneler inşa etmek için kullanabiliyorsunuz. Etrafta bulunan ve legolardan oluşan nesnelerin tarifleri artık elimizin altında. Yeterli sayıda parçamız olduğu zaman da bu yapıları meydana getirebiliyoruz. LEGO konseptini yansıtmak için güzel bir yol olan bu konsept de son derece sönük olarak karşımıza çıkıyor. Ulaşması kolay ham maddeyi elde ettikten sonra menüden istediğiniz tarifi seçin ve ardından boş bir noktada bunu oluşturun. Evet, bu kadar. Oyuna eklenen yeniliklerin pek çoğu, burada olduğu gibi özensizlik sorunu yaşıyor.
Craft sistemini bir güzel eleştirdikten sonra oyundaki bir diğer mekanik olan dövüşlere gelelim. Diğer LEGO oyunlarından bu noktada pek bir farkı olmadığını rahatlıkla söyleyelim. Gene tek tuşla düşmanları pataklamaya devam ediyoruz. Farklı olarak bazı anlarda craft sisteminden yararlanarak bir nevi kaçak dövüş yoluna başvurabiliriz. Boss dövüşlerinde ise düşmana göre değişen bazı taktikler sayesinde bu sekansların bir nebze de olsa keyifli olduğu söylenebilir.
Oyunun dikkat çeken yanlarından bir diğeri ise ‘lootbox’ sistemi. Oyun içerisinde çeşitli nadirlik seviyelerinde bulunan kutulardan oyun içi kaynaklar, yeni inşa yapıları ve hatta yeni karakterler çıkıyor. Bu sayede tekrara düşen yapıyı bir nebze de olsa kurtarabiliyoruz. Kolay erişim ve güzel bolluk ikilisini barındıran sistemimiz pek derinlere inemese de kendini sevdirmeyi başarıyor.
The LEGO Movie 2 Videogame görsel anlamda seleflerinden pek de farklı bir şey ortaya koymuyor. LEGO konsepti çizimler sayesinde güzel bir şekilde yansıtılıyor ve eğlenceli seslendirmeler ile birleşince beğeni kazanıyor. Fakat görsel anlamında görüntünün arka planında daha iyi tasarımlar görmeyi isterdim şahsen. Alan derinliği ve karakter odaklı bulanıklık derken atmosferi bazen yavan bulduğumu söylemeliyim. Ayrıca bu tarz bir oyunda bile FPS düşüşleri yaşatan geliştirici ekibe en kalbi muhabbetlerimi iletiyorum.
The LEGO Movie 2 Videogame büyük oranda beklentilerim doğrultusunda gelişen bir oyun oldu. Tat vermemeye başlayan LEGO konseptine birkaç ufak yenilik katmak isteyen yapım bu amacını ne yazık ki başaramıyor. Eski usul formüle eklenen yenilikler özensizliğin kurbanı oluyor. Açık ama boş oyun dünyası, hiçbir şekilde hissedilemeyen hikayesi, birkaç açı haricindeki tatsız oynanışı ve daha bile fazlası… karşımızda ziyadesiyle sıkıcı bir oyun var.
ARTILARI
- Karakter ve eşya çeşitliliği.
- Lego konsepti.
Trackback: The LEGO Movie 2 Videogame nasıl olmuş? - Oyun Fest