Türk Tarih Dizilerine Karşı Operasyon: Kingdoms of Fire (Tahlil İçerir)
Türkiye’de henüz bilinmeyen, Memlük ve Osmanlı savaşlarını konu edinen Kingdoms of Fire adlı dizi ilerleyen günlerde yayınlanmaya başlayacak.
Türkiye’de gerek devlet gerek özel kanallarda boy gösteren tarih temalı dizilerde artış var. Hatalarıyla doğrularıyla bu diziler Türkiye’de tarihe olan bağları sıklaştırdı, “dizisi izlenir, ama gerçekler kitaplarda” diyerek izleyenleri araştırmaya yönlendirdi. İnsanlar izlediklerinin ne kadar gerçek ne kadar kurgu olduklarını öğrendiler. Hatta kurgusal hatalara da sitem ederek bu dizilerin daha gerçekçi bir şekilde ekrana gelmesine katkı sağladılar.
Son dönemlerde Diriliş serisine ciddi bir ilgi var. Türkiye’yi kastetmiyorum. Yurt dışında, özellikle Arap, Urdu ve Malay coğrafyalarında bir hayli izleniyor. Bu başarının arkasında prodüksiyondan ziyade dizideki aynı medeniyetin ama farklı kavimlerin unsurlarının bir bayrak altında, adalet ve kardeşlik duygularıyla toplanılması gerektiği gibi erdemli mesajların olduğunu düşünüyorum. Oğuz Türkleri’nin Doğu’dan Batı’ya geçişinde yaşadıkları badireler, uzun yıllar boyunca Doğu’nun hamisi olmuş Osmanlı’yı Osmanlı yapan değerlerin kökte nasıl başladığını öğrenen uzaktaki yakınlarımız, yineliyorum Diriliş’e büyük ilgi gösteriyor. Modern zamanları konu edinen Kurtlar Vadisi dizisi de aynı şekilde ilgi görüyordu, hatta Ertuğrul Özkök adlı gazetecinin Polat Alemdar daha doğrusu gerçek adıyla Necati Şaşmaz’ın fotoğrafını göstererek Yemen’de başının dertten kurtulduğunu anlattığı anısı buna örnektir…
OPERASYON!
Peki bunları neden anlatıyorum ve neden bu konu bu sitede, sitemizde yer alıyor? Bilinçlenme amacı güttüğümüz için her alanda sizlere doğruyu, güzeli anlatmaya çalışıyorum(uz). Bu yüzden dizilerimizin ülkemiz ve medeniyetimiz adına ne kadar değerli olduğunu işaret etmek istedim. Gençler ve kimi kesimler devlet kanalında olduğu için “Diriliş leş ya”, “Payitaht iykkk” diyerek iteliyor olabilir ama Arap liderleri işi bizden daha çok ciddiye alıyor gibi. Birleşik Arap Emirlikleri kökenli Genomedia Studios ve önce İngiltere Londra’da kurulan ve sonra Orta Doğu’ya taşınan, tüm Arap coğrafyasında yayın yapan bir sürü kanalı olan Suudi MBC’nin ortaklığı ile bir dizi geliyor. Kingdoms of Fire (ممالك النار Mamalik Alnaar) ! Bu arada MBC’nin Türk dizilerini yayından kaldırdığını ve kendilerince ambargo uyguladıklarını da hatırlatalım, çok eski değil daha birkaç ay öncesinin kararı…
Kingdoms of Fire, Memlük ve Osmanlı savaşlarını konu ediniyor. İlk yayınlanan videosuna bakacak olursak Osmanlı İmparatorluğu’nu hiç iyi göstermiyor. Gelenin “şer” olduğu, “toprak çaldığı” gibi ithamların bulunduğu diyalogları da görüyoruz.
Facebook üzerinden paylaşımlarından dolayı önce takibe aldığım, Osmanlı aşığı, Mısırlı, gıyaben çok az tanıdığım Ahmet adlı Arap arkadaşıma “bu ne” diye sordum. Sormadan önce Arap Emirlikleri’nin bir operasyonu olduğunu anlamıştım. 1-2 araştırma ile üsteki bilgilere eriştim. Zor oldu zira Türkçe, İngilizce kaynak yok. Arapça her şey. Neyse, Ahmet de direkt olarak “özür dilerim ama bu Diriliş’e anti-propaganda, anti-ertuğrul propagandası yapmak için çekilen bir dizi” dedi. Üzerine ben “Halk ne düşünüyor” diye sorunca “Önemsemeyin, buradaki herkes de üzgün” cevabını verdi. Tabi o da kendisi gibi düşünenlerin fikirlerini söylüyor. Ama Arapça konuşan coğrafyaların hepsi mi üzgün? Buna cevap vermek zor. Yani demek istediğim bu propagandaya kapılanlar kesinlikle olacak ve zaten ince bir ipliğe bağlı zar zor giden ilişkilerin zihinlerde kopmasına bir derece daha kötü yönde hizmet edecek bir yapım geliyor.
Dizi 17 Kasım’da ilk gösterimini yapacak, tam anlamıyla neyle karşı karşıya olduğumuzu o gün anlayacağız. Hangi TV’de çıkacak ya da internet sitesinde yer alacak bilmiyorum. Aranızda Arapça bilenler varsa lütfen beni bilgilendirsin.
GÜNCELLEME 04.11.2019 18:38
Anadolu Ajansı çalışanlarından Muhammed Bey şöyle bir tweet atmış. Bilinçli Araplar’ın sayısı da azımsanmayacak kadar fazla. Daha da artmasını diliyorum. Diziyi yapanlara cahil dendiği gibi Memlükleri’in Türk olduğu da vurgulanmış aşağıdaki Katarlı Şeyh.
KAVGA DEĞİL BİRLİK LAZIM
Bakın net konuşuyorum. Türkiye, Doğu Batı çekişmesinde sancağı tek başına taşıyabilecek kapasitesini Osmanlı İmparatorluğu’nun tarihteki rolünü tamamlaması ile kaybetmiştir. Bir de neden tek başına taşısın? Bu haksızlık. Bir Altın Çağ amacı varsa bu sadece bizim sırtlamamız gereken bir yük olmamalı, olamaz. Türkiye’nin geçmişteki gücünü, durumunu yeniden kazanması için, G7 ülkelerine her anlamda akran olabilmesi, eski tabirle Düvel-i Muazzama olması için bölge halklarının desteğinin alınması gerektiğini düşünenlerdenim. Türkiye bu destek olsun olmasın zaten fikri, maddi ve askeri olarak da elinden geleni yine yapmaktadır.
Hem gelişme çabası hem de tonlarca sorunla uğraşmakta olmasına rağmen, ihtilal-işgal girişimi yaşamışken başarılı sınır ötesi operasyon yapacak kadar dirayetli ve güçlü olduğunu herkese kanıtlamıştır. Mültecilere kol kanat germiş, uzak coğrafyalara (Bkz Somali Türk Görev Kuvveti Komutanlığı) “isar” bilinciyle yardımcı olmaktadır. Bu başarı şüphesiz devlet-vatandaş dayanışmasının da bir başarısıdır. Fakat bu durum hem devletimizi hem halkımızı gerçekten çok yoruyor ve yıpratıyor. Çoğu zaman birbirimize çemkiriyoruz, sıkıntılar yüzünden birbirimize patlıyor, naz yapıyoruz, ülkedeki abi kardeş, komşular, vatandaşlar basit siyasi olaylardan birbirini kırıyor, üzüyor. Bu yıpranmalar bu olumsuz istenmeyen durumlara gebe oluyor.
Büyük ihtimal bu ortadaki kişi Yavuz Sultan Selim. Haberin fotosundaki kişi de Tomanbay olmalı.
Bu yüzden Türkiye’nin gösterdiği mücadelenin aynısını Arap, Fars, Berberi, Urdu, Balkan kavimleri ve Güney Doğu Asya kavimleri de göstermeli, gösteremiyorlarsa amasız ve fakatsız Türkiye’ye yardım etmeleri gerektiği güneş kadar gerçek bir olgudur. Özetle Avrupa Birliği, Şanghay Paktı gibi kendi birliğimizi oluşturmamız lazım.
Ancak Arap liderler bunu engellemek için elinden geleni yapıyorlar. İşte Kingdoms of Fire da bunun bir örneği. Halk ise liderlere karşı sitem dahi edemeyecek durumdalar, bu coğrafyalarda hala çok güçsüz halk. Yani hala oligarşi gölgesi altında günlerini geçiriyorlar. İran hala, ne yazık ki zihnen Kadisiye’de, Nihavend’de, Çaldıran’da… Pakistan’ın Keşmir gibi büyük sorunları var… Güney Doğu Asya’dakiler Arakan’da yaşanan insanlık dramına karşı çözüm bile olamıyor… Önerim iyi güzel ama gerçekçi olduğumuzda fotoğraf çok kaotik aslında.
DURUN ÜZÜLMEYİN
Güzel gelişmeler olmuyor değil. Belki biz göremeyiz, biz derken ben 30 yaşındayım, ama çocuklarımız görecektir. Türk Konseyi 2019 toplantısı bildiğiniz üzere Barış Pınarı harekatı yapılırken toplandı. Dünya’ya iyi bir mesaj verildi. Türkiye, Azerbaycan, Kazakistan, Kırgızistan, Özbekistan ve Macaristan ortak bir dil kullanarak hem birbirlerini desteklediklerini hem de Suriye’deki operasyonun arkasında olduklarını gösterdiler. Nursultan Nazarbayev de “Türk Dili Konuşan Ülkeler” yerine “Türk dili değil, Türk devletleri diyelim” önerisini sundu. Belki ilerleyen dönemlerde tam anlamda birlik olmuş, pakt kurmuş bir “Türk Devletleri Birliği” görebiliriz. Bir de üsteki önerim gerçekleşti mi, oh mis.
MEDYANIN GÜCÜ – SON SÖZLER
Bu açıklamaya gerek yok ama net olsun diye yapayım. Bazı okurlar üste Türk birliği dedim diye beni ırkçı olmakla suçlayabilirler. Suçlamasınlar. İnsanlığa hizmet eden atalarımla övünüyorum, kendimi zembille inmiş saymıyorum, inancımın izin verdiğince, ırkçılık sınırını aşmayacak şekilde kavmimle gurur duyuyorum. Yeniden dünyaya gelsem Müslüman bir Türk olarak dünyaya gelmek isterdim.
Ve bu profilde biri olarak arzum, kendi mahallemin çocukları ile birlik kurmak, kardeşçe yaşamak, dış semtlerin bebeleriyle girişilecek mahalle maçlarında üstünlük sağlamak. (Evet, Angara’da yaşıyorum)
İşte diziler de bu hayallere ön ayak oluyor, görsel medya böyle güçlü. Kendi dizilerimizi iyi kullanalım, hatalarını düzeltelim, birçok dil ile destekleyerek yayalım, vatandaşlar olarak tü kaka yapmayalım. Bir başka bakış açısıyla bu diziler, eğer bir şeyler başarıyor olmasaydı Arap Ahmet’in doğrulaması ile karşı propaganda için bir işe girişilir miydi?
Uzun süredir böyle çözümleme yazmıyordum, umarım meramımı izah edebilmişimdir. Tek ve yegane derdim medeniyetimin yükselmesi. Saygılar, sevgiler, iyi günler.
Aşağıdaki fotoğraflar diziden, çeşitli Arapça sitelerden buldum, pek bir ön gösterim yapılmamış gibi çok az setten foto var. İlerleyen günlerde artacaktır.
Keshkeq 4 Kasım 2019
böyle karşıt yapımlara özünden cevap verecek bizim kim olduğumuzu öğretecek en özel yapım Alper Çağların İlk Göktürk ile başlayack olan Göktürk üçlemesidir.
Trackback: Tarih Severler Bu Filmi Kaçırmasın: Panipat (2019)
Trackback: Bollywood'dan Bir Başka Tarih Filmi: Tanhaji The Unsung Warrior