Dauntless İncelemesi

Fakir adamın Monster Hunter’ı

Böyle yazınca bir kendimden tiksinmedim desem yalan olur. F2P oyunlara “fakir adamın şusu” yakıştırmasını yapmaktan hoşlanmam, lakin bu başlığın bir nedeni var.

Dauntless, gerçekten, Monster Hunter World’e para vermek istemeyen oyuncuları çekmek için yapılmış bir oyun. Bazen F2P oyunlar görürsünüz, benzemek istediği oyunlardan pek çok özellik alırlar fakat işin çekirdeğine kendi fikirlerini oturturlar. Kimi zamansa o F2P oyunlar zaman içerisinde benzemek istedikleri oyunlardan daha nitelikli yapımlara dönüşebilir (bu nadiren gerçekleşen bir olay).

Dauntless’ın durumunda ise… oyun tamamen Monster Hunter serisinin çekirdeğini alıp, onun üzerine kendini inşa etmeye çalışmış.

Toukiden ve God Eater gibi seriler Monster Hunter’a özenseler dahi tema, senaryo ve sanat yönetimi gibi alanlarda keskin çizgilerle seriden ayrılmaktalar.

Peki geliştirici Phoenix Labs bu konuda başarılı olmuş mu? Monster Hunter World’e para vermek istemeyen oyuncuların ilgisine değecek bir yapım mı? Monster Hunter oyunlarına aşina olan kişilere yeni bir şey sunuyor mu?

Canavar avlamanın hazzı

Herhangi bir oyunda, boyunuzdan büyük canavarları alt etmenin, Boss’lar ile mücadele etmenin biz oyunculara büyük zevk verdiği bir gerçek. Tuşlara abanmak, canavarın parlayan noktalarına vurmak, yahut kafasına zıplamak. Onları alt etmenin çeşit çeşit yolu mevcut.

Bunun da ötesinde bazı oyuncular bu devasa yaratıklarla olan mücadelelerden farklı beklentiler içerisinde de olabiliyor.

Misal kimisi taktiksel bir mücadeleyi tercih ediyor, kimisi mücadeleyi arkadaşlarıyla birlikte göğüslemek, kimi oyuncular ise ikisini birden isteyebiliyor. Hatta uzun mücadeleler, koordine takım savaşları, farklı mekaniklerin zorunluluğu gibi oyuncuların “Devasa Canavar” mücadeleleri hususundaki istekleri gittikçe spesifikleşebiliyor.

Bu isteği doyurmak içinse, muhtelif oyunlarda, birbirinden farklı yaratıklarla karşılaşıyoruz. MMORPG’lerde bir düzine oyuncu hatta daha fazlasından oluşan takımlarla karşı koyabileceğimiz düşmanlar karşımıza çıkarken, Dark Souls gibi yapımlarda taktiklerimizi defalarca gözden geçirmemize neden olan zorlu Boss’lar bizleri karşılıyor.

Monster Hunter serisi ise gerçek hayatta pek çoğumuzun icra etmediği avcılık mesleğini (ihtiyaç hasıl olmadığı takdirde hayvanların avlanmasına elbette karşıyım) fantastik bir çerçeve içerisinde, devasa “Av”lar ile bizlere sunuyor.

Avı tanımak, habitatını öğrenmek, zaafiyetlerine, kuvvetli yönlerine göre plan yapmak, gerekli teçhizatı üretmek, takip etmek ve avlamak üzere bir yapıya sahip olan Monster Hunter serisi; 2004 senesinde yayımlanan ilk oyunundan beri koca koca canavarları avlamayı bizler için eğlenceli hale getiriyor ve MHW gibi yeni oyunlarıyla getirmeye devam ediyor.

Aynı eğlenceyi, farklı bir kalıpta, oyunculara tecrübe ettirmeyi amaçlayan Dauntless ise işte tam bu noktada devreye giriyor.

Dauntless; gözü kara/korkusuz demek

Dauntless farklı özelliklere, farklı yeteneklere ve farklı saldırılara sahip yaratıkları avladığımız fantastik bir avcılık oyunu. Oyun temel yapı olarak Monster Hunter serisi ile birebir aynı şemayı kullanıyor diyebiliriz.

Yaratığı avlamak için bölgeye git, yaratığı bul, yaratığın saldırılarını gözlemle, onunla mücadele et, belli vücut parçalarını kırmaya gayret et, bunu 4 kişilik bir ekiple yap. Yaratığı kesince Hub/Üs bölgesine dön. Akabinde yaratığın ağzını gözünü kırarak elde ettiğin malzemelerle o yaratığın silah yahut zırh setlerini üret. İlk aşamaya dön, tekrar et.

Teorik olarak bakarsak, Monster Hunter serisinin aynı formülü yıllardır uyguladığını da göz önünde bulundurduğumuzda, burada yanlış diyebileceğimiz veya oyuncuyu itecek bir etmen yok. Yani en azından Dauntless zahiren öyle bir izlenim sunuyor.

Peki Dauntless geliştiricilerinin böyle bir formülde yüzde yüz başarıyı ıskalamasını ne veyahut neler sağlayabilir?

Birden fazla şey. İlki yaratık iskeletlerinin ve yaratıkların çeşitliliği. Monster Hunter serisi yıllardır farklı iskelet yapılarına sahip, yürüyüşleri beslenme alışkanlıkları ve boyutları birbirinden ciddi miktarda farklı canavarları önümüze servis ediyor. Her ana oyunda 30-40 kadar birbirinden farklı büyük boy yaratıkla bizleri karşılıyor olması da cabası.

Dauntless ise tam sürümüyle bizlere oyalanabileceğimiz yalnızca 19 yaratık veriyor. Bu 19 yaratıkta toplamda 5 çeşit iskelet mevcut. Her bir yaratık bu iskeletlere göre şekillenmiş vücutlara ve animasyonlara sahip(ortalama bir Monster Hunter oyununda bu sayı genelde 9 yada 10’dur). Bu 19 yaratıktan en az 4 çift birbirinin aynı, kopya yaratıkların farklı element rengine bürünmüş hallerinden mürekkep. Yani işin aslında oyunda totalde 5 farklı iskelet sistemine sahip 15 tane yaratık mevcut.

Bu rakam çok düşük, hele hele oyunda yaratık avlamak hariç hiçbir aktivite olmadığını, bu 15 canavarın yarısına oyunun ilk 20 saatinde erişemediğinizi ve bir takım yaratık bazlı ödüllerin zaman geçidinin arkasına sığındırıldığını göz önünde bulundurduğumuzda, oyunun temcit pilavı gibi karşımıza sürekli aynı şeyleri koyduğu gibi bir izlenim oyuncuda oluşuyor.

Bu Dauntless’in yaratıklarının kötü tasarlandığı anlamına gelmiyor tabi. Oyunun genel görsel tasarımı oldukça sade ve çizgi film vari olmasına rağmen, yaratıkların dizaynı ve mekaniklerinin üzerinde düşünülmüş olduğu aşikar. Yaratıklar bir MH4 yada MHW’deki kadar organik hissettirmiyor fakat geliştiricinin belli bir tasarım kalitesini oyun boyunca sağladığını söyleyebilirim.

Yani yaratıklar, muazzam olmasa dahi, başarılı fakat çeşitliliği tam sürüme çıkış yapmış bir oyun için kesinlikle yeterli değil.

Balta, orak, tabanca ve dahası

Canavar avlama oyunlarının, bilhassa Monster Hunter serisinin, canavarlardan sonra en büyük albenisi ve olmazsa olmazı; silahlar. Bu derece iri kıyım canavarları avlamanın zevki en fevkalade çeşit çeşit silahla çıkar, değil mi?

Dauntless’ta bizlere 6 çeşit silah sunuyor. Bunlar sırasıyla kılıç, balta, çekiç, zincirli orak, savaş mızrağı ve çifte tabanca. Her bir silahın kullanım metodu, hızı ve özellikleri değişim göstermekte.

Ana akım Monster Hunter serisi oyunlarında oyunculara sunulan silah çeşitliliği 13 ila 17 arasıdır. MH World’de tam 15 silah çeşidine erişimimiz bulunuyor.

Kılıç kesme hasarı vererek yaratıkların kesilebilen parçalarına zarar verirken, aynı zamanda orta şekerli bir saldırı hızına sahip. Kılıcın özel yeteneğini aktive ettiğinizde saldırılarınız güçleniyor ve saldırı menziliniz 3-5 metre artıyor.

Balta yine kesme hasarına sahip fakat ağır saldırı stilinin etkisiyle karakterimizin mükemmel momentumu sağlamasına ve bu şekilde canavarlar tarafından engellenemeyen saldırılar yapmasına olanak sağlıyor. Baltanın özel saldırısı baltayı fırlatmanıza ve saldırı deviniminde olan yaratıkları sersemletmenize olanak sağlıyor.

Çekiç tüm silahlar arasında en ağırkanlısı olurken, bu yavaşlığını oyundaki yegane zırh parçalayabilen silah olması ve yüksek hasarıyla kapatıyor. Çekicin özel saldırısı bir nevi sırt yüzüne gömülmüş pompalı tüfek olarak karşımıza çıkıyor. Kurşun sıkarak üzerinize gelen yaratıkları engelleyebildiğiniz gibi, tetik tuşuna basılı tutarak daha güçlü atışlara da olanak sağlıyor.

Zincirli orak, Japon çiftçi orağının ucuna zincir bağlanmış, Japon kültüründe Kusari Gama olarak da bilinen silah çeşidi. Oyundaki en hızlı silah olan ve alternatif saldırısı en uzun menzile sahip olan Zincirli Orak, düşük saldırı gücünü hızıyla kapatan bir silah. Özel saldırısı düşmana statü efekti verme şansına sahip olan ve aynı zamanda oyuncuyu geriye doğru sıçratan bir ters takla. Zincirli orak, aynı kılıç ve balta gibi, kesme hasarı veren bir silah.

Savaş mızrağı oyundaki, Zincirli Oraktan sonra, en hızlı silah. Ayrıca zincirli orağın ve oyundaki diğer sialhların aksine sınırsız kombo vuruş imkanına sahip. Ağır ve hafif saldırılarınızın kombo sıralaması bitmeden bir diğerine geçerek hiç ara vermeden yaratıklara ard arda darbeler indirebiliyorsunuz. Bunun haricinde savaş mızrağı düz saldırısı ile “yara hasarı” geniş menzile sahip ağır saldırısıyla ile kesme hasarı verebiliyor. Herhangi bir yaratığın belli bir noktasına sıkça vurarak onu yaralamanızı ve enerjisinin o noktadan dökülmesini sağladığınız yara hasarı oldukça işe yarar bir hasar türü. Savaş Mızrağının özel saldırısı ise düşmana vurdukça dolan bir metre ile şarjör üretmenizi sağlayan, silahın ucuna konumlandırılmış mini bir roket atar.

Dauntless’in son ve belki de en ilginç kombinasyonlara ev sahipliği yapan silahı ise çifte tabanca. Kullanım şekli ve mekanikleri oldukça basit dahi olsa, çifte tabancalar farklı parçaların birleşiminden ortaya çıktığı için oyundaki en geniş opsiyonlara sahip silah olmaktalar. Ayrıca modüler yapıları sağolsun, görevlerden önce silahınıza istediğiniz parçayı söküp takmakta serbestsiniz. Tabancanın özel saldırısı, parçaya göre değişmekle birlikte, ağır hasardan parça hasarına odaklanmaya kadar değişiklik gösterebiliyor. Tabancanın ikinci özel yeteneği ise takım arkadaşlarınıza veya size artı sağlayan hız arttırıcı veyahut mayın gibi yere atılabilen ekstralardan oluşuyor. Silahınızın özel saldırı barını doldurduğunuz takdirde bu iki çeşit özel saldırı daha güçlü formlarda kullanılabiliyor. Tabancalar sıktığınız noktaya göre hem kesme hem de yara hasarı verebiliyorlar.

PhreeWillie isimli reddit kullanıcısı tarafından oluşturulmuş silahlar ve türleri tablosu. Tablo 1 senelik lakin hasar renkleri hariç diğer bilgiler güncel

Gördüğünüz gibi oyunda kimisi özellikleri itibariyle birbirine bir miktar benzeyen kimisi birbirinden tamamen farklı 6 çeşit silah mevcut. Tüm bu silahların her bir yaratıktan düşen parçalarla üretilebilen farklı varyasyonları da bulunuyor. Yani oyundaki 19 yaratığın her biri için farklı şekillere ve pasiflere sahip 19 adet, her bir silah çeşidinden olmak üzere, (tabanca hariç, onun sistemi ayrı işliyor) mevcut…

Yine de doyurucu değil sevgili okur. Misalen oyunda tabancanın verdiği ufak tefek bufflar haricinde herhangi bir buff veya debuff silahı, mesleği mevcut değil. Oyunda herhangi bir tank sınıfı, tank sınıfını geçtim yaratıkları tanklamaya yarayan bir adet silah çeşidi bile mevcut değil. Ayrıca silah komboları o kadar yalın ki, her bir silahın optimal kullanım özelliklerini çözmeniz en fazla 5 dakikanızı alıyor.

Dauntless’te zıplama saldırısı, yuvarlanma saldırısı, bir yerden kayarak saldırma, yaratığın üzerine yüksek bir yerden silahı çekerek sıçrama gibi özellikler de mevcut değil. Yaratığa binme olayı oyunda bulunmadığı için bu alanda herhangi bir atılım yapılmamış dahi olsa, en azından bir yerlerden sıçrayarak özel saldırılar yapabilmeliydik.

Gerek bu türün birebir çağdaşı olan  Monster Hunter serisi, gerek God Eater ve Toukiden gibi serilerde silahlara verilen emeği görünce… ne bileyim Dauntless silahları sanki üstünkörü tasarlanıp geçilmiş gibi hissettiriyor. Hele balta ve mızrak gibi silahların oyunun tam sürümü çıkana kadar özel yeteneği dahi olmadığını göz önünde bulundurursanız, bu iddiam kendi içinde daha fazla temel kazanacaktır.

Hücreler

Bir de silahlara ve zırhlara pasif özellikler kazandıran hücreler var. Monster Hunter serisindeki mücevherlerin, God Eater serisindeki ise taş ve kristallerin yerini alan bu hücreler, oyunda belli başarımları kazandıktan sonra yahut nadir olarak görevlerin ardından şans kutusu şeklinde düşebiliyor. Bu kutuları açıp, kutunun nadirliğine göre, farklı kalitelerde hücreler elde edebiliyorsunuz.

Peki, çok istediğiniz bir geliştirme hücresi mevcut, lakin elinizde o hücrenin sadece ilk seviyesinden iki adet mevcut. Ne yapıyorsunuz, bu hücreleri birleştiriyorsunuz. Birleştirme işlemi nasıl gerçekleşiyor? Zamanla tabi!

Dauntless’te iki tane ikinci seviye hücreyi birleştirmek, gerçek süreyle, iki gün! sürüyor. Beklemek istemiyor musunuz? Gerçek para ile chip alın, onları harcayın. Ya madem birden fazla hücre birleştireyim de beklediğime değsin mi diyorsunuz? Diğer birleştirme slotları gerçek parayla.

Keşke direkt olarak en üst seviye hücrelerden alabiliyor olsak mı diyorsunuz? Merak etmeyin, kredi kartınız orada da yardımınıza yetişiyor.

Bir şey farkettiniz mi? Oyunun end-game içeriğini yapmanızı sağlayan hücreler para kapılarının arkasına kurulmuş durumda.  Oyun içinde kullanılıp geçilebilen/tüketilebilen, yaratıkları avladığınız haritalarda toplayabildiğiniz çiçek ve madenlerden üretilen iksirlerin bizzat aynılarının markette gerçek para karşılığı satıldığını da not düşelim.

Oyunun sezonluk pasosunu satın aldığınızda, yine gerçek parayla tabi, görevlerden ekstra loot elde edebildiğinizi de şöylemiş miydim? Ya da oyunda 15 dolara emote, flama satıldığından?

Don’t less, gib me more

Günün sonunda Dauntless; içerik anlamında çağdaşı olan diğer oyunların yanına yaklaşamayan, sağlam bir çekirdeğe dayanmasına rağmen belli başlı temel özelliklerden mahrum ve “nasıl olsa bedavayım” diyerek pek çok noktada oyuncudan gerçek para istemekten çekinmeyen bir yapım. Şimdilik, belli başlı sunucu sorunlarına sahip olması da cabası.

Peki Dauntless oturup oynanır mı? Oynanır. Hatta ben 12 TL ye satılan (normalde 10 dolar, bizde bölgesel fiyat uygulaması mevcut) başlangıç paketini alarak başladım oyuna. Oynadığım süre içerisinde -26 Hunter Mastery’e gelene kadar- eğlendim de diyebilirim. Lakin oyunun an itibariyle oyuncuya sunduğu içerik uzun dönemde doyurucu olmaktan çok uzak. Hele hele Monster Hunter World ve God Eater 3 gibi oyunlarla yan yana getirildiğinde… Dauntless’in en az 1-2 sene daha pişmeye ihtiyacı olduğunu söyleyebilirim.

Dauntless’ı bedava olması hasebiyle oturup deneyebilir, hatta beğenirseniz geliştiriciyi desteklemek adına kozmetiklere bir miktar para da yatırabilirsiniz. Tercih size kalmış. Fakat oyuna ciddi bir plasman yapmanızı tavsiye etmiyorum. Zaten o ciddi meblağları yatırmayı göz önüne aldıysanız, Monster Hunter World, Dauntless’in varolduğu bütün platformlarda satılmakta. Kendinizi Dauntless’in zayıf içeriğiyle tatmin etmeye çalışacağınıza, 3-4 kat daha fazla içerik sunan ve aktif bir şekilde Capcom tarafından desteklenen bir oyunu parasını verip alabilir, karakter kozmetiklerini Dauntless’teki gibi parayla açmak yerine oyunu oynadıkça elde edebilirsiniz. Eylül’de yayımlanacak olan devasa Monster Hunter World: Iceborne eklenti paketinin gelişi ile oyunun daha uzun süreler destekleneceğinin garantilenmiş olması da cabası.

Dipnot: Oyunun PC sürümü Epic Games Store’a özel ve Epic Games Store hesabı gerektirmekte.