Dark Devotion İlk Bakış
Arada bir de “kolay” 2D oyun çıkarın hemi
Pek sevgili bağımsız oyun geliştiricileri, piyasaya çıkan eli yüzü düzgün her 2 boyutlu oyun 90’lı yılların zorluk standartlarında olmak zorunda değil. Zor oyunlarla bir alıp veremediğim yok, yanlış anlamayın. Soulsborne serisini defalarca bitirmişliğim (Sekiroyu da iki defa), Ninja Gaiden serisini yalayıp yutmuşluğum var. 2 boyutlu olarak da Dead Cells’den Battletoads’a severek oynadığım pek çok zor sayılabilecek oyun mevcut.
Amma velakin arada bir kafam rahat , önümdeki ekrana ciddi manada konsantre olmamı gerektirmeyecek şekilde, bağımsız oyunlar da oynayasım geliyor. Hani böyle Rayman Legends gibi basit bir platformer yahut stardew valley gibi hoş ve casual 2D/izometrik yapımlarla da zaman geçirmek istiyorum arada sırada. Bunu tek isteyen ben değilimdir herhalde değil mi?
Dark Devotion’un başında hatırı sayılır bir zaman geçirdikten sonra işte hissettiklerim bunlardı. Oyun güzel mi, güzel. Zor mu, zor. Bunun daha kolayını yapsalar yine zevkle oynar mıydım? Kesinlikle, hatta muhtemelen daha büyük bir zevkle oynuyor olurdum.
Zorluk meselesini kenara kaldırdığımızda
Dark Devotion tam anlamıyla bir Souls-like. Bölüm tasarımından, Bossları indirdiğiniz vakit çıkan sese kadar oyunda ciddi benzerlikler mevcut.
Zaten Dark Devotion’ın geliştiricilerinin de bunu saklamak gibi bir derdi yok, zira tarafıma gelen tanıtım maillerinde bile oyundan Souls-like olarak bahsediliyordu.
Peki bu benzerlikler oyunu olumlu yönde mi etkiliyor, olumsuz yönde mi? Yani, yarı yarıya diyebiliriz.
Side scroller oyunların kair ekseriyeti hızlı oynanış mekanikleri üzerine kurulmuş, seri oynanışı ödüllendiren yapıya sahiptir. Bu hızı sağlayan yegane etmen her zaman oyunun seriliği olmaz, kimi zaman sizin tuşa basmanızla hareketin ekrana yansıması arasında geçen süre de bu seriliğe ciddi katkı sağlar.
Dark Devotion’da ise hem oyun çok seri mekaniklere sahip değil, hem de animation lock (animasyon sonlanmadan başka hareket yapamama) olayına sahip. Bunlar alıştıktan sonra içerleyeceğiniz şeyler değil, yine de iki boyutlu bir yapım için fazla hantal kaçtığını belirtmem gerekiyor. Özellikle…
Oyunda tuş atama seçeneği olmadığını göz önünde bulundurduğunuz vakit. Evet, doğru duydunuz, 2019 senesinde çıkan bir oyunda tuş atayamıyoruz. Oyunun standart saldırı ve savunma tuşları sırasıyla RT/LT. Ben bunları A ve B’ye almak istediğimdeyse karşıma statik bir “kontrol şeması budur” ekranı geliyor.
Bakın bu çok ciddi bir sorun, her oyuncu her oyunu istenilen tuş şemasıyla oynayamayabilir. Misalen engelli oyuncular gamepad’lerinin ön veya arka yüzündeki tuşları kullanamadıkları vakit bunları değiştirme ihtiyacı duyarlar. Sapasağlam bireyler dahi alışageldikleri biçimde oyun oynayabilmek adına bazen bu tuşları yeniden atarlar.
Siz 2019 senesinde, dağıtımcıya da sahipsiniz, böyle bir şey çıkaramazsınız, olmaz yani. Ben de iyi-kötü yazılım geliştiricisiyim, baştan sona bu ayarda iki boyutlu bir yapı ortaya koyan insanların tuş yeniden ataması olayını oyunlarına eklememiş olmalarını ancak basiret bağlanması ile açıklayabiliyorum.
Şikayet etmeyi bırak da oyundan bahset azıcık be adam
Haklısınız, oyunun kendisine hiç değinmedim. Dark Devotion tam olarak ölemeyen (tanıdık geldi mi?) kadın bir tapınakçının hac yolculuğunu anlatıyor. Tabi olaylar fantastik etmenlere sahip bir dünyada cereyan ettiği için yaratıklar, kötülükten beslenen tarikatlar (bu fantastik bir öğe değil) ve pek çok Boss oyun boyunca karşılaştıklarınız arasında.
Oynanış öğeleri olarak da Salt and Sanctuary, Death’s Gambit, Skautfold gibi oyunları oynadıydanız iyi kötü neyle karşılaşacağınızı zaten biliyorsunuzdur.
Bu oyunları oynamadınız mı? Gidin ilk önce onlara bir göz atın. Dark Devotion’dan pek çok alanda daha rafine yapımlar. Oynadınız ve daha fazlasını mı arıyorsunuz? Dark Devotion tam size göre.
Yenilir mi, içilir mi, alınır mı?
Bu bağlamda Dark Devotion’ı (oyunu henüz bitirmedim) şöyle bir ilk bakışta kimlere önerebiliriz?
2D Souls-like bir oyun arayan fakat daha önce bu türe ait en az bir yapımın hakkından gelmiş olanlara, zoru çok seven ve bağımsız geliştiricileri desteklemeyi düşünen oyunculara ve piksel piksel oyun olsun gerekirse çamurdan olsun diyen bit bit oyun hastalarına tavsiye ediyorum.
Oyunun Steam fiyatı oldukça uygun (32 TL), oyunu bitiren bir arkadaşım baştan sona 35 saat harcadığını ama 20-25 saat aralığında da rahatlıkla bitebileceğini belirtti (ben henüz 4-5 saati anca devirdim). Velhasılı Dark Devotion’ın fiyatına göre sunduğu oyun süresi de tatminkar diyebiliriz.
Trackback: Dark Devotion'ı Oynadık - Oyun Fest