Rage 2 İncelemesi

Rage 2 İncelemesi

Öfkeliyim, öfkelisin, acayip öfkeliler

Rage 2 beni karışık duygulara gark eden bir yapım oldu. Böyle sevmek ile nefret etmek arasında dalga dalga gidip geldim sürekli.

Bu karmakarışık duyguların sebebi, oyunu çok büyük bir heyecanla beklemiş olmam ve buna binaen hayal kırıklığına uğramam değil. Hatta Rage 2 son dönemde piyasaya çıkan AAA yapımlar arasında   en az merak ettiğim yapım dahi olabilir. Anlayacağınız ortada büyük bir heyecandan sonra yıkılan umutlar meselesi yok.

Yazarın notu: Bu incelemeyi yazmadan evvel oyunu 30 saatten uzun süre oynadım ve Hard zorluğunda bitirdim (İnceleme yazacak olunca Nightmare’i denemek yemedi). Bu süre içerisinde oyundaki irili ufaklı bütün görevleri, haritadaki bütün noktaları, toplanabilecek tüm eşyaları, tüm silahları, tüm silah geliştirmelerini, tüm karakter geliştirmelerini, tüm proje geliştirmelerini, tüm özel güç geliştirmelerini, tüm araç geliştirmeleri, tüm araç ve silah skinlerini… her birini açtım/temizledim/hallettim. “Belli bir düşman türünden 1337 tane öldür” , “Özelleştirilebilir aracında boss bölgesine gir ve minibosslardan birini aracının silahlarıyla öldür” gibi absürt başarımlar haricinde pek çok başarımı da açtım. Oyunu değerlendirirken bütün bu süreçte edindiğim tecrübe doğrultusunda değerlendirme yapmaya çalıştım.

Peki Rage 2 beni neden şaşırttı, niçin hakkında karışık duygulara sahibim? Okuyacağınız incelemede,  kendi kendime sorduğum bu sorulara verdiğim cevapları sizlerle paylaşacağım.

 Rage 2’nin geliştirilme süreci

Her şeyden önce, Rage 2’yi  anlayabilmek için ilk bakmamız gereken  nokta oyunun geliştirilme süreci olmalı. Rage 2  ilk oyunun aksine sadece   id Software  tarafından geliştirilmiş bir yapım değil. Bu defa oyun iki ayrı stüdyonun ortak çalışmaları neticesinde hayata geçmiş durumda.

Rage 2’nin geliştirilmesi esnasında id Software’e eşlik eden firma Avalanche Stüdyoları oldu. Hatta oyun, Avalanche  stüdyolarının kendi oyun motoru olan Avalanche Open World Engine üzerinde geliştirildi.  Rage 2’nin  açık dünya  olduğunu da göz önünde bulundurursanız,  oyunun yükünün büyük bir kısmının Avalanche’ın sırtında olduğunu düşünebilirsiniz.

Avalanche, malumunuz, Just Cause serisi, Mad Max ve (maalesef) Generation Zero oyunlarını geliştiren firma.

Pekala. Doğru soruları sorarak ilerleyelim

Bomboş açık dünyalar tasarlamakta uzman  bir firma ile dünya üzerinde FPS  mekaniklerini en iyi şekilde ele alabilen  firma ortaklaşa oyun yaptığında ortaya ne çıkar?

Doğru bildiniz, Rage 2! Peki bu formülün kimyası ne kadar başarılı olur?

Yavaş yavaş,  sahip olduğum karışık duyguların başlıca  nedenleri ortaya çıkıyor gibi, değil mi?

Açık dünya DOOM

Rage 2 hakkında bu yorumu herhangi bir yerde duyduysanız veyahut okuduysanız, yorumu yapan kişinin çok da haksız olmadığını bilmelisiniz. Zira Rage 2  gerçekten de oyuncuya bu hissiyatı veren bir yapım.

Bunun nedeni olarak ise, oyunun silah ve aksiyon mekaniklerinin,  2016’da piyasaya çıkan yeni nesil DOOM oyunuyla  inanılmaz oranda benzerlik taşıması gösterilebilir. Bu benzerlik o kadar aşikar ki, iki oyunu da yarımşar saat oynayan herhangi bir oyuncu, silahların ve genel hareket mekaniklerinin  neredeyse birebir aynı olduğunu  görebilir.

Elbette bu, Tim Willits’in de açıklamaları doğrultusunda,  bilinçli olarak yapılmış bir geliştirme hamlesi.

Pompalı tüfekten,  roket atara kadar silahların hissiyatı yanısıra oynanış ve hareket mekaniklerindeki dinamik yapı, iki oyunu birbirine yakınlaştırdığı gibi, Rage 2’yi gunplay açısından çağdaşı bütün açık dünya FPS oyunlarının önüne geçiriyor.

Hatta Rage 2 dinamik oynanış yapısı açısından, zaman zaman, DOOM’un önüne geçiyor dahi diyebiliriz.

Bu noktada en büyük sıkıntı ise Rage 2’de, DOOM’un aksine, o mekaniklerin hakkını verecek çatışma miktarının çok az olması. Bir kaç sağlam Boss çatışması ve Shroud üssü baskını haricinde sizi oyunun mekaniklerini sapına kadar kullanmaya iten hiçbir etmen mevcut değil (Hard zorluğu için konuşuyorum, Very Hard’ı maalesef denemedim)

Karışık duygularımın nedeni bu zannediyorsunuz değil mi? Oyunda gunplay’in hakkının verilmemiş olması… Hayır, değil. Oyunun en beğendiğim, beni oyunun başında 30 saat geçirmeye iten yegane nokta gunplay. Hakkı verilmemiş dahi olsa es geçilemeyecek kadar kaliteli FPS mekaniklerine sahip bir oyun Rage 2.

Aynı şeyi oyunun araç kullanma mekanikleri için söyleyemek mümkün değil maalesef. Oyun süremizin en az üçte birinin açık dünya üzerinde araç sürerek geçtiği bir oyunda, Gta IV tadında araç sürme mekanikleri olması pek de hoş olmamış. 30 km ile giderken taşa takılınca takla atan tank mı dersiniz, viraj dönemeyen buggy mi dersiniz, oyunda kullanması zevkli denilebilecek bir tane bile araç mevcut değil. Allah’tan bir noktadan sonra uçan motora kavuşuyorsunuz da, seyahat etmenin çilesi bir nebze azalıyor. (Uçan motor açıldıktan sonra, görev icabı kullanmamlar gerekenler hariç, başka hiçbir aracı kullanmadığımı not düşeyim)

Buraya kadar anlattıklarımda kafa karıştıracak, oyuna karşı insanı nefret/sevgi ikileminde bırakacak nüanslara denk gelmediniz değil mi? Güzel o vakit ağzımdaki baklayı çıkarmanın vakti gelmiş demektir.

 Acınası açık dünya

Oyunun iki farklı geliştiricinin elinden çıktığını söylemiştim. Geliştirme aşamasında, oyunun en sevdiğim kısmı olan, FPS mekaniklerinin id Software’in elinden çıkmış olduğu bariz bir şekilde belli oluyor. Açık dünyanın ve içeriğinin sorumlusu ise, çok büyük bir ihtimalle, komple Avalanche Stüdyoları.

Avalanche Stüdyolarının şimdiye kadar geliştirdiği oyunları oynayanlar malumat sahibidir. Avalanche devasa, uzaktan güzel gözüken ve nispeten “boş” açık dünyalar tasarlar. Bu dünyalara uygun karakterler ve oynanış elementleri yerleştirir ve eğlence etmenini oyuncunun üretkenliğine bırakır.

Uzaktan güzel gözüküyor şimdi, yalan yok

Bu formül şimdiye kadar geliştirdikleri Just Cause ve Mad Max oyunlarında oldukça güzel işlemiş. Oyun olarak vasatın üzerinde, eğlence olarak ise oyuncuları doyuran yapımlar bir şekilde ortaya çıkmıştır.

Generation Zero’yu piyasa sürerek ise resmen çuvallamışlardır. Kendi geliştirip, yayımladıkları bu “Robotlu hayatta kalma Co-op FPS” oyunu, oyuncular ve eleştirmenler nezdinde tam bir hayal kırıklığı olarak nitelendirilmiş, Avalanche’ın alnına hayatta kalma oyunları standartlarında dahi yavan bir oyun geliştirmiş olma lekesini sürmüştür.

Rage 2’de ise, belki oyunu komple kendileri geliştirmedikleri için, belki de tam olarak ne geliştirdiklerini idrak edemediklerinden, açık dünya olayını tutturamamışlar.

Basbayağı olmamış. Ne dünyanın tasarımı Rage evreninde gibi hissettiriyor ne de açık dünya açık dünya gibi. Harita büyük mü, büyük. İçinde düşman üsleri ve farklı etkileşime girilebilecek alanlar mevcut mu, mevcut. Bunlara rağmen oyun dünyası bomboş hissettiriyor mu? Kesinlikle evet.

Hani “Point of Intrest”ler hariç oyun dünyası o kadar boş hissettiriyor, o kadar yaşamıyor ki, son dönemde piyasaya çıkan birbirinin karbon kopyası Far Cry oyunlarının dünyası bile yanında daha organik kalıyor.

Oyunun ortalarına vardığınızda harita aşağı yukarı böyle görünüyor (yukarıda bir bölge daha mevcut)

Etkileşime girilecek alanlar dediğime de bakmayın. Bunlar kendi aralarında üçe ayrılıyor ve her birinde yapacağınız şeyler neredeyse birbirinin aynı.

Mor alanlar yaratık üssü temizleme, mini boss savaşı ve düşman üssü temizlemek anlamına geliyor. Giriyor, temizliyor, temizleme işlemi esnasında ise ortalara serpiştirilmiş pembe kapaklı kutuları, özel yetenek geliştirmesine yarayan “Ark” sandıklarını ve hikaye güncelerini toparlıyorsunuz. Bunları da tamamladınız mı o alan temizlenmiş oluyor.

Sarı alanlar oyundaki düşmanınız Authority Kontrol Taretlerini, yollara kurulmuş barikatları ve eşkiyaların benzin istasyonlarını gösteriyor. Buralara gidip düşmanları temizliyor, temizleme işlemi esnasında ise ortalara serpiştirilmiş pembe kapaklı kutuları, özel yetenek geliştirmesine yarayan “Ark” sandıklarını ve hikaye güncelerini toparlıyorsunuz. Bunları da tamamladınız mı o alan temizlenmiş oluyor.

Sarı alanlarda bir de konvoy görevleri mevcut. Mad Max’i andıran bu görevlerde araçla Mad Max vari bir konvoy takibine katılıyor ve konvoyun başındaki ağır zırhlı tırı indirmeye çalışıyoruz. Her seferinde aynı şeyi yapmamız ve aynı tür konvoyla (sadece iki çeşidi mevcut) karşılaşıyor olmamız dışında eğlenceli diyebileceğim bir görev türü.

Mavi alanlar ise oyundaki özel güçlerimizi ve ultra teknolojik silahlarımızı bulduğumuz Ark noktalarını, görev sırasında kaybolan rangerları ve Ecopod istasyonlarının yerlerini gösteriyor. Ecopod haricindekilerde; gidip düşmanları temizliyor, temizleme işlemi esnasında ise ortalara serpiştirilmiş pembe kapaklı kutuları, özel yetenek geliştirmesine yarayan “Ark” sandıklarını ve hikaye güncelerini toparlıyorsunuz. Bunları da tamamladınız mı o alan temizlenmiş oluyor…

Örüntüyü farkettiniz mi? Ana görev ve üç çeşit mini oyun hariç  oyunda yapabileceğiniz her şeyi yukarıda sıraladım az önce. Bunların “uzaktan güzel gözüken ama yaşadığı belli olmayan bir açık dünyada” yapabildikleriniz olduğunu da göz önünde bulundurursak, Avalanche’ın nerede çuvalladığını da gözler önüne sermiş oluyoruz sanırsam.

Oyun bu kadar birbirine benzeyen görevcikleri tekrar tekrar yapmaya sizi nasıl ikna ediyor peki? Karakterinizin neredeyse bütün geliştirmelerini bu görevciklerin tamamlanmasının ve sandıkların toparlanmasının arkasına saklayarak tabi ki, başka nasıl olacak.

Üç çeşit mini oyundan kastım; aynı haritada defalarca dönüp durabileceğiniz ve her birinci oluşunuzda yeni bir araç kaplaması açtığınız bir off-road yarışı (azmettim hepsini kazandım) ile Mutant Basher Tv isimli (iki çeşidi mevcut) mutantları katlettiğiniz  ve yine her seferinde birbirinin aynısı bölümleri oynadığınız televizyon şovu. Şovu her tamamladığınızda puan kazanıyorsunuz (bu puanlarla silah skinleri açılıyor. Evet azmedip onların da hepsini topladım).

Rage 2’nin hikayesi

Karbon kopya görevciklerden sıkıldığınız zamanlarda yapabildiğiniz ve oyundaki yegane hikaye, görev örgüsünü oluşturan “ana görev” nasıl peki? Oyunun hikaye anlatımı tatmin ediyor mu?

Spoiler’dan saymayacaksanız sizlere oyunun hikayesini özet geçmek istiyorum(zaten ne kadar spoilerlık bir yanı var orası da tartışılır ya) :

Çorak Toprakların kıyısında, yaşamakta olduğumuz, Vineland isimli şehre ilk oyunda ortadan kaldırdığımızı düşündüğümüz Authority saldırır. Vineland, Ranger’ların üssü olması hasebiyle güçlü bir askeri savunmaya sahip olsa da, Authority acımasız ve her zaman olduğundan daha kudretli bir şekilde geri dönmüştür ve orduların başında bu sefer bizzat General Cross bulunmaktadır.

General Cross sevdiğimiz ve tanıdığımız neredeyse herkesi öldürür, biz bir şekilde hayatta kalırız ve General Cross’dan intikam alıp, Authority’i bitirmek için yollara düşeriz. Bu intikam yolculuğunda bizlere, Authority’nin daha önce yenilmesinde rol oynamış, çorak toprakların önde gelen 3 isminin yardımı gerekmektedir.

Bu üç kişi için üçer tane görev yapar, Authority üssünü basmak için gerekenleri elde eder ve Authority üssünü basıp General Cross’u öldürürüz.

Evet, bütün hikaye bundan ibaret ve sadece ana hikaye görevlerini oynarsanız oyun, kabiliyetinize ve oynadığınız zorluğa göre, 6 ila 10 saat arasında rahatlıkla bitirilebiliyor. Bu sürenin içerisine, bir görev bölgesinden diğerine, açık dünya üzerinde yaptığımız seyahatler de dahil bu arada.

Sadece bu kadarla kalsa iyi, hikayenin bazı noktalarında, göze batacak seviyede, “plot hole” lar mevcut. Yani ortalama bir oyuncunun 7-8 saatte sonunu görebileceği hikaye’de bile tutarlılık sağlayamamış geliştiriciler.

 

Yahu oyunda yan görev yok, konuşabildiğiniz 3-5 kişi hariç ek diyalog yok, 10 görevden oluşan bir ana hikaye mevcut, onu da bu kadar yavan yapmayı nasıl becerdiniz arkadaş ya? Far Cry 5’in hikayesi, görevleri daha elle tutulur, kaldı ki bu adamlar 2 senede bir yeni oyun çıkartıyor. Siz 8 sene önce çıkarttığınız oyuna devam oyunu yapıyorsunuz, insan biraz daha özenir.

Teknik detaylara geçersek

Ben oyunun PC sürümünü oynama şansına sahip oldum. Bu yüzden oyunun teknik detayları hakkındaki görüşlerim oyunun PC versiyonundaki tecrübelerime dayanmakta. Sizler oyunu konsollarınızda oynadığınızda farklı bir tecrübe yaşayabilir yahut PC’de oynasanız dahi sistem farklılıklarından dolayı farklı sonuçlarla karşılaşabilirsiniz.

Rage 2 görsel yani inanılmaz kuvvetli bir oyun değil. Silah tasarımlarını, karakter animasyonlarını, kilit karakterlerin tasarımlarını ve efektleri kenara bıraktığınız vakit; oyunun geri kalanı 3-4 sene öncenin görsel derinliğini sunuyor. Ayrıca oyunun açık dünyasındaki seyahatleriniz esnasında, yakın uzak farketmeksizin, pop-in problemleri de ortaya çıkabiliyor.

Tabi görsellerin harikulade olmaması, hususen geniş alanlara sahip bir açık dünya oyununda, bazı artıları da beraberinde getiriyor.

Bunların başlıcası oyundaki yükleme sürelerinin oldukça kısa olması. Hele açık dünyadayken, hızlı seyahat yapmadığınız sürece, oyun bir daha yükleme yapmıyor ve girip çıktığınız her yere yükleme ekransız bir şekilde ulaşabiliyorsunuz.

Ayrıca oyunun optimizasyonu da başarılı sayılabilecek seviyede. Gtx 1060/Rx 580 gibi bir kartınız ve i5-i7 yahut Ryzen 2000 serisi bir işlemciniz varsa, oyunu “High” ayarlarda 1080p çözünürlükte 60 kare saniye, rahat bir şekilde oynayabilirsiniz.

Sisteminiz yeterince iyi değilse oyun sizlere ayrıca konsollardaki “uyarlanabilir kalite” seçeneğini de sunuyor. Ekrandaki aksiyon ağırlaştıkça ve kare saniye oranınız düştükçe oyunun detayları ve çözünürlüğü anlık olarak değiştirerek belirlediğiniz kare saniye oranını korumaya çalıştığı bu mod, düşük sistemli oyuncular için can simidi niteliğinde diyebiliriz. Yukarıda bahsettiğim şekilde veya üstünde bir sisteminiz varsa bu ayarı kapatmanız daha mantıklı olacaktır tabi.

Ses departmanında ise işler biraz daha karışık. Ses efektleri, müzikler, ambiyans sesleri kaliteli bir çizgide ilerlerken; karakter seslendirmelerinin vasatlığı ve ses senkronizasyonu sorunları oyunun belli noktalarında zevkinize limon sıkabiliyor. Hele bazı zamanlar, ana hikaye görevleri esnasında, karakterlerin ağzı oynarken o ağızdan hiçbir ses çıkmaması…

Oyun ayrıca Denuvo kullanıyor ve Denuvo oyunun çıkışına bir gün kala sürpriz bir şekilde oyuna eklendi diyerek bir şikayette daha bulunacaktım ki… ben bu incelemeyi yazarken gelen güncellemeyle Denuvo oyundan kaldırıldı. Yani oyunu şuan alıp oynayan birisinin Denuvo’nun yediği sistem kaynağından ötürü kaybettiği 3-5 fps’i dert etmesi gerekmeyecek.

Rage 2 – 2019. High detay seviyesi, uyarlanabilir ayarlar kapalı. 

Sona doğru Rage modunu kapatıyoruz

Rage 2, inanılmaz başarılı FPS mekaniklerine sahip olan fakat dünya tasarımından, görevlerine; oyunu oluşturan diğer her bir alanda vasatın üzerine çıkamayan bir yapım.

Karışık duygular içerisindeyim demiştim. Öyleyim zira mekaniklerinden ötürü Rage 2’yi çok seviyorum. Uzun zamandır oynadığım en doğal, en rafine FPS mekanikleri bu oyunda.

Öte yandan bomboş ve vasıfsız açık dünyası, tembel görev tasarımları, basit hikayesi ve rezaletin bir tırnak üzerinde kalan araç kontrollerinden ötürü oyundan nefret etme noktasındayım.

Rage 2’yi oynadığım süre boyunca içimden defalarca “keşke bu oynanış, bu mekanikler açık dünya ile heba edilmeseymiş” diye geçirdiğim oldu. Hani açık dünya olsa da, keşke Avalanche’ın elinden çıkmasaymış o açık dünya …

Neyse “Olmuşla ölmüşe çare olmaz” demiş eskimezler, işte o hesap bu vakitten sonra ben ne dersem diyeyim, bu oyun değişmeyecek.

DOOM’u çok seviyorsanız ve pıtırcık gibi her gün yenisi çıkan Far Cry oyunlarına katlanabiliyorsanız, Rage 2’ye bir şans verebilirsiniz. Ayakları yere basan bir hikaye, dolu dolu bir açık dünya ve genel anlamda kalite standartını korumayı başarabilmiş bir oyun arıyorsanız, o vakit başka yapımlara yönelmenizi tavsiye ediyorum.

(Dipnot: Çorak topraklar olsun, hikayesi güzel olsun, dolu dolu oyun olsun, FPS mekanikleri çok aman aman olmasa da olur diyorsanız; Fallout New Vegas’a bir göz atın. Geliştirilmiş yüzlerce modunun da katkısıyla sizlere çok keyifli saatler geçirteceğine eminim)

İçeriği sosyal medya hesaplarınızda paylaşabilirsiniz:
Genel Ortalama 66

Öfkeliyim, öfkelisin, acayip öfkeliler Rage 2 beni karışık duygulara gark eden bir yapım oldu. Böyle sevmek ile nefret etmek arasında dalga dalga gidip geldim sürekli. Bu karmakarışık duyguların sebebi, oyunu çok büyük bir heyecanla beklemiş olmam ve buna binaen hayal kırıklığına uğramam değil. Hatta Rage 2 son dönemde piyasaya çıkan AAA yapımlar arasında   en az ..

İçeriği sosyal medya hesaplarınızda paylaşabilirsiniz:
Sonuç OFD: 66.0% 66 İyi
8 6 70 7 8
Rage 2 muazzam FPS mekaniklerine, nispeten kaliteli teknik detaylara sahip bir yapım. Hikaye, görev dizaynı, oyun dünyası gibi geriye kalan pek çok alanda ise vasatın üzerine çıkamıyor.

Oyunu temin etmemize yardımcı olduğu için https://www.aralgame.com 'a teşekkür ederiz.

Bu haberle alakalı ya da farklı konularda yorum yapmak, kendiniz gibi okurlarla konuşmak isterseniz, forumumuz tam size göre. Buraya tıklayarak foruma erişin

Benzer Yazılar

Sony Geri Adım Atmıyor

Sony Geri Adım Atmıyor


Sony Geri Adım Atmıyor

Sony, PC oyunları için PlayStation Network (PSN) hesabı zorunluluğundan vazgeçmeye niyetli değil. Şirket Başkanı Hiroki Totoki, kısa süre önce yapılan yatırımcı toplantısında, PSN entegrasyonunun herkesin oyunları "güvenli bir şekilde" deneyimlemesi için gerekli olduğunu...

CoD Black Ops 6 Sanılanın Aksine Rekor Kırdı

CoD Black Ops 6 Sanılanın Aksine Rekor Kırdı


CoD Black Ops 6 Sanılanın Aksine Rekor Kırdı

Şahsen ben şaşırdım, Call of Duty Black Ops 6 rekorla sektöre giriş yapmış. Dünyanın en popüler FPS oyun serisi Call of Duty, son halkası Black Ops 6 ile yine gündemde. Microsoft CEO’su Satya Nadella, yatırımcı toplantısında Black Ops 6'nın sadece büyük bir hit olmakla kalmayıp, aynı zamanda...

Call of Duty: Black Ops 6’ya Yasak Şoku

Call of Duty: Black Ops 6'ya Yasak Şoku


Call of Duty: Black Ops 6'ya Yasak Şoku

Black Ops 6 içeriği nedeniyle uzak komşudan yasak yedi. Activision’un yeni oyunu Call of Duty: Black Ops 6, Kuveyt'te yasaklandı ve ülkede satışa sunulmayacak. Activision tarafından yapılan açıklamada, oyunun Kuveyt hükümeti tarafından onaylanmadığı belirtilirken, ülkedeki tüm ön...

3 Yorum

  1. Trackback: Rage 2 İçin Ne Düşünüyoruz? - Oyun Fest

  2. Trackback: RAGE 2’nin Rise of the Ghosts Adlı Genişleme Paketi Yolda

  3. Alp 25 Eylül 2020
    Yanıtla

    Fpsden nefret eden ben bile bu oyunu sevmişsem bu oyun bir çok şeyi doğru yapıyor demektir. Öldürdüğün hiç bir zaman boşa kurşun harcamak demek olmuyor adamlardan düşen nanoritlerle silahlarınızı ekipmanlarınızı geliştiriyorsunuz Doom gibi bomboş ateş et oyunu değil. Madmax+Far Cry+Doom daha ne olsun?

Yorum Bırak