Apex Legends’ı Harbi Beğendim – İnceleme
Battle royale ailesi harika bir üyeye kavuştu. Apex Legends beklenmedik başarısıyla tüm gözleri üzerine çekti.
Battlefield 1’den Prophet_On_Fire adlı Amerikalı bir yayıncıyı gözlemliyordum. EA’in resmi kanalında konuk olarak yayın yapıyordu. Mesajlarımı falan okumuş, kibarca karşılık vermişti. Şahsi hesabına da bir bakayım dedim, adam orada da aynı. Rol kesmediğini görünce takibe aldım. Aradan vakit geçiyor arada bir bakıyorum ne yapıyor diye. İşte yine böyle bir bakayım dediğim anda Apex Legends’a girdiğini gördüm. O an oyun yeni açılıyordu, yani henüz çıkmıştı. İzlerken bile “ne güzelmiş yav” dedim, ilgimi çekti. Normalde battleroyale oyuncusu değilim, böyle bilim kurgu veya fütüristik temaları da sevmem. Ancak izlerken sardıysa, oynarken nasıl hissettirecekti? Oyunu, yayına bakarken indirdim ve o günden beri oynuyorum.
Apex Legends, battle royale dinamikleri üzerine kurulu gerçekten başarılı ücretsiz bir oyun. Evet, F2P ve şu an için para verenin düdüğü çaldığı bir oyun değil. Eğer gerçekten iyi bir oyuncuysanız zaten hiç bir fark hissetmiyorsunuz. Yayıncı da izleyen birisi değilim ama şu Shroud denen çocuk mesela, geçen göz attım, oyundaki fütüristik altıpatlar ile takılıyor. Millet otomatik silah bulayım, pompalı bulayım diye dertli dertli gezerken haritada bu eleman altıpatlar ile oyunu bitiriyor. İstediğiniz sınıfı seçin, pek önemli değil, elinizdeki silahla rakipleri vurup vurup vuramamanız akibetinizi belirliyor, karakterlerinizdeki yetiler değil.
Karakter? yetileri? Evet, oyunda şu an için toplam 8 seçilebilir, kendine has özellikleri olan 8 karakter bulunuyor. 1 pasif, 1 aktif küçük ve 1 aktif büyük yeti olmak üzere toplam üç özellikleri var. Hepsiyle oynanış değişiyor. Geliştirici Respawn Entertainment, gerçekten süper bir iş çıkarmış. EA Games’in kanatlarının altından böyle bir ürünün çıkması şoke edici. Oyunda kullanılabilir 3 puan birimi var ve bu birimlerle kozmetikler ya da karakterler açabiliyorsunuz. Nereye getireceğim? Mikro ödeme bu birimlerden bir tanesi, diğer ikisi oyun içinden elde edilebiliyor. Mesela kapalı 2 karakter var, ikisini de açabilecek puanı topladım, ama yorulmadan gerçek para ödeyerek de açabiliyorsunuz. Özetle EA buna nasıl razı oldu şaşırıyorum. Potansiyeli gördü, sürümden kazanmaya meyletti sanırım.
Oyunun evreni Respawn’dan dolayı Titanfall ile bağıntılı. Ancak oyunun içerisinde pek bilgi yok, bazı karakter diyaloglarından Titanfall’cular bir şeyler çıkartabiliyor. Ancak daha fazla bilgi için ne yazık ki Google araması yapmak şart. Oyun içerisinde evrene ya da hikayeye ait pek bir şey var denemez. Sadece eğitim bölümü ve Apex’in efsane isimlerinin kapıştığı battle royale modu dışında bir hikaye modu bulunmuyor oyunda. İlerleyen dönemlerde evren ve hikaye daha netleşirse yazımı güncellerim. Şu an için söylenecek şey biten devasa savaşlar (IMC vs. Militia) uzayın sınır bölgelerine kadar barışı getirse de yan etkileri yıkıcı olur. Özellikle sınır bölgelerdeki insanlar, savaşın erişmediği ama hayatın da zor idame ettirildiği yeni bölgelere taşınırlar. Buralar her anlamda zengin yerlerdir ama hayat da bir o kadar ucuzdur. Bir nevi Eski Dünya’dan Yeni Dünya’ya Amerika’ya giden toplulukları düşünün. Nam, şöhret, arsa, kaynak… İşte burada da Apex oyunları yapılmaktadır. Siz de bu oyunlara katılan bir efsanesiniz!
Oyundaki karakterler taarruz, savunma ve destek olmak üzere üç sınıf altın istifleniyor diyebiliriz.
Bangalore, Mirage ve Wraith taarruz (carry, offensive)
Gibraltar, Caustic savunma (tank, deffensive)
Lifeline, Pathfinder ve Bloodhound destek (support, roamer)
Her karakteri burada detaylı inceleyerek yazıyı bir rehbere dönüştürmek istemiyorum. Kendi seçtiğim ve çok oynadığım Bloodhound hakkında bilgi vereceğim, gerisini siz ya kendiniz oynayarak öğrenecek ya da zihninizde canlandıracaksınız 🙂
Bloodhound, teknolojilerin nimetlerinden ve manevi birikiminden faydalanan bir iz sürücü, bir izci. Kuzgunu var, oyunun deyimiyle “eski dünya”daki eski İskandinav inanç dinamikleri ona yol gösteriyor. Zaten aktif yetilerinden küçük olanı kullanırken “Allfather” diyerek dua ediyor ki bu da Odin demek. Buradan +1 puan önde zira gerçek dünyamıza ait bir, sahte de olsa, öğe buldum, direkt tuttum karakteri. Şimdi üç yetisine bakalım. Pasif, yani otomatik kullanılan özeliği “tracker” sayesinde en az 1 dakika içerisinde yakınlarda olan düşman hareketlerinin izlerini görebiliyor ona göre ya takip ediyor ya topuk yapıyorsunuz. Taktik yetisi yani aktif olan küçük özelliği “eye of the allfather” ile belli bir alan içerisinde tarama yaparak yakınlarda düşman var mı yok mu görebiliyorsunuz. Duvarın arkasındaysa sonar sistemiyle taramış gibi size nokta atışı olmasa da o an taradığınızda neredeyse düşman size ekranda silüet olarak gözükmekte. Ve son özellik, büyük özellik, ultimate, ulti, nasıl diyorsanız artık, “beast of the hunt”. Bu yeti sayesinde karakterin gözler kararıyor, tamamıyla düşmana odaklanıyor. Düşmanlar sis, çim, ağaçlık alan fark etmeksizin nerede olursa olsun (yeter ki katı bir nesne arkasında içinde olmasın) size kıpkırmızı gözüküyor + ayak izleri de kırmızı kırmızı parlıyor zeminde. Bir ek güç daha kazanıyorsunuz, hızlı hareket ediyorsunuz. Tam anlamıyla bir adrenalin patlaması yaşıyorsunuz yani. Gerek tek başına gerek takımla hareket edildiğinde neler yapabileceğini düşünün. Mesela Bangalore sis bombası atabiliyor, o sis ben bu ulti’yi açınca hiçbir işe yaramıyor, dumanlar arasında saklanmaya çalışanları rahatlıkla vurabiliyorum…
Şimdi gelelim oynanışa. Apex Legends, birçok oyundan en beğenilen yanları almış. Battle royale oyunlarındaki eksiklikleri de kapamış. Oynanış, oyuna başlangıç son derece seri. Çeşitli silah, bu silahlara takılan teçhizatlar ve haritayla etkileşimin son derece başarılı olması 1 haftada 30 milyon oyuncuya erişimi sağladı. Bakın girişte ne dedim, izlerken sardı, oyunu indirdim, o günden beri oynuyorum. Temasını sevmediğim bir içeriği dahi oynatabildi bana, asıl başarı bu aslında.
Bir kere menü sade, karmaşa yok, hemen oyuna giriyorsunuz. Bu vetire de bunaltmıyor sizi, karakter seçiyor ve Apex oyunlarının düzenlendiği haritaya sizi bırakacak uçan araçta sınırdan giriş yapıyorsunuz. Tahmin edeceğiniz üzere her yeni oyunda bu araç haritaya farklı sınırlardan giriş yapıyor. Şu an sadece üç kişilik modu bulunan oyunda takımınızın o an rastgele seçilen ya da sizdeyse hak kaptanınıza iletebileceğiniz atlama yetisini devrediyorsunuz. Gözünüze kestirdiğiniz yerde atlayıp erişmek istediğiniz noktaya sizi atlama kaptanınız götürüyor, isterseniz ayrılabilirsiniz. Bu şekilde o an AFK olan, atlamayı beceremeyen ya da bu hususta sorumluluk almayanları kurtaran bir seçenek olmuş. Gayet başarılı. Mesela lanet okuya okuya oynadığım, arkadaş hatrı için katlandığım PUBG’de Süleyman (Oyunfest eski kurucu ortağı) ile bir türlü anlaşamazdık, hiç haritaya inişlerimizden memnun olmazdı 🙂
Haritaya indiğiniz an etrafta silah ve teçhizatları gerçekten kısa sürede bulup aksiyona geçebiliyorsunuz. Yok ben tatmin olmuyorum istediklerimi bulacağım derseniz geziniyorsunuz. 20 grup, 3 kişiden oluşan toplam 60 oyuncu bulunan harita öyle çok büyük değil, kapanan alana yetişememe gibi bir bahane de olamaz zira sırtınızdaki jetpack’leri kullanabileceğiniz atlama balonları oyunun etrafına serpiştirilmiş, geç mi kalıyorsunuz, hızlıca çıkın balonlara ve alanın kapandığı tarafa uçun. Üşengeç misiniz, talihiniz yaver giderse haritada gezinen iki adet uçan ikmal gemisi var, üzerinde takılın, konuşlanın, onla gezin.
Oyunun en güzel yanlarından birisi de ölen ekip arkadaşınızı oyuna yeniden dahil edebiliyor oluşunuz. Hasar alıp dizleri üzerine çöken ve sıhhi yardım bekleyen arkadaşınızdan bahsetmiyorum. Baya artık ölmüş olan arkadaşınızın üzerinden düşen kutudan ona ait olan verileri alıp haritanın belli bölgelerindeki yeniden doğuş noktalarına gidebilir ve burada yeniden doğuş işlemini yaptırtabilirseniz arkadaşınız uçan bir araç ile o noktaya teçhizatsız ve koruma yeleği/miğferi olmadan atlayış yapıyor. Yani ekipçe girdiniz, bir arkadaşınız öldü, “hayydaa çıkın çıkın” yok. Bu da oyunun sürekliliğini, bağlayıcılığını ve heyecanını artıran bir yenilik olmuş.
Benim en sevdiğim yanı seri oyun döndürme, seri oynanması, karakter yetilerinin oyuna iyi yedirilmiş olması, cepten para çıkartanın öne geçemeyişi, ücretsiz oluşu ve en nihayetinde KALİTELİ BİR YAPIM OLUŞU. Donanım dostu, bug yok, glitch bulursanız vardır. Exploit ve glitch söylentileri var ama şahsen ben rastlamadım. Sadede gelecek olursak bitmiş bir AAA kalitesinde oyun var karşımızda. Arkadaş hatırı için o bitmemiş leş gibi PUBG’ye ayırdığım vakitlere ve o laubali vıcık vıcık Fortnite’ı oynayanların harcadıkları vakitlere üzülüyorum. Zaten zaman altından değerli, harcıyorsak kaliteye harcayalım. Apex Legends’ı öneriyorum, ücretsiz, denemekten zarar gelmez. Fazla da yer kaplamıyor, indikten sonra 20 GB. Oyunu indirmek için Origin profiliniz olması yeterli, hadi daha ne bekliyorsunuz, ya da durun, önce aşağıdaki videoları izleyebilirsiniz.
Canlı yayında oynadığım bazı anların videoları. Birinde ses kısık gelebilir, ses eşiği düşük kalmış, sesi açarak izleyebilirsiniz.